Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HOPP : German Turkish

hop! hoppala! haydi kalk l Bei ihm muß alles ^ ^ gehen. F 0, iki aya^ini bir pabuca sokturur. Aber nun ein bißchen ^l F Biraz cabuk öl l
e
e Reiter! Dandim yavru-su hoppala l Hop hop!

HOPPELN : German Turkish

(Hasen) hop hop sicramak, hoplamak

HOPPLA : German Turkish

! hoppala!

HOPS : German Turkish

! hop l
al
alal
asal hoppala!
en l. sicramak, hoplamak
pej. hoplaya sicraya dans etm. ^er m sicrayis, hopla-yis; Sein Herz tat e-n —. F Yüregi hop etti.
gehen Fyok yere heder olm.; bös yere ölmek; V: gümlemek; güme gitmek
nehmen F calyaka etm., yakalamak

HORAZ : German Turkish

n. pr. Horas

HORCHEN : German Turkish

l. dinlemek; kulak asmak
pej. kapi arkasindan dinlemek 2gerät n mit. dinleme aleti 2posten m mit., dinleme postasi

HORDE : German Turkish

pej. sürü, güruh, derinti

HORIZONT : German Turkish

m l. ufuk, cevren
(-linie) siluet; göz erimi
Th. gök perdesi
(Verständnis) havsala, anlayis; seinen ~ erweitern ßg. malumatim (od. görüs ufkunu od. rüyet ufkunu) genisletmek; sich gegen den ~ abzeichnen ufka mürtesem düsmek; Das geht über meinen ^. Havsalamm disinda. Buna aklim ermez. 2al ufki, yatay;
e Lage ufkiiik, yatiklik
al.beben n ufkt zelzele; yatay deprem
ale /;
al.linie / yatay (od. ufki) cizgi
al.säge / yatik testere

HORMON : German Turkish

n biol. hormon 2al hormonal

HORNFISCH : German Turkish

m zo. cütre baligi
haut/ l. (Schwiele) nasir
(des Auges) saydam kat (od. tabaka); karniye tabakasi
hautentzündung / (des Auges) med. keratit; karniye iltihabi
hautübertragung / med. keratoplasti –hecht m zo. isirgan (od. zargana) bali^i

HORNISSE : German Turkish

zo. (büyük) esekansi

HORNIST : German Turkish

m s. Hornbläser

HORREND : German Turkish

müthis;
er Preis fahis fiyat

HORRIBILE DICTU : German Turkish

edeptir söylemesi

HORS-DCEUVRE : German Turkish

n ordövr, (cerez)

HORST : German Turkish

l. m yuva (a. ßg.)
mV Qw (Adler usw.) yüksek bir yerde yuvalamak

HORT : German Turkish

m l. (Schatz) hazine, define
(Zufluchtsort) meice, meva, sigmak
(Bollwerk) bastiyon
(Kinder2) kres
(Schutz) muhafaza, himaye ^en (Waren) pej. istifcilik etm.; bsde ihtikär yapmak
en n (von Waren) ihtikär, vurgun(-culuk); gehortet:
es Gold küflü

HORTENSE : German Turkish

n. pr. (Mutter Napoleons III.) Hortans

HORTENSIE : German Turkish

bot. ortanca; japongülü

HOSE : German Turkish

l. pantalon, pantolon; (volkstüml.: pantol)
(Golf2) golf pantalonu
(Knie2) külot, dizlik. sort
(Unter2) don, külot
(des türk. Bauern) potur, salvar
(der türk. Bauersfrau) cintiyan
(türk. Filz2) kal(;in
(Beinkrause mancher Vögel) paca; die
n anhaben (Frau) hum. evde häkim olm.; dem Jungen die
n strammziehen dayak (od. kötek) atmak; die
n (gestrichen) vollhahen F gözü yilmak; fena halde korkmak; sich auf die
n setzen ßg. büyük gayretle cahsmak; sich in die
n machen F l. (Kind) donuna etm.
(vor lauter Angst) korkudan pacalara koyuvermek; Das Herz fällt ihm in die
n. Yüregi oynuyor (od. kopuyor)

HOSEA : German Turkish

n. pr. (Bibel) Hosea, Oze

HOSENBAND : German Turkish

n uckur bzw. dizbagi
band.orden m (England) dizbagi nisani
bein n paca
boden m (pantalon kici); makat, oturak; sich auf den ^ setzen ßg. gayretle cali§-mak; den ^ voll kriegen F kötek yemek; den — versohlen F b-nin götünü yakmak; b-ni iyice pataklamak
bund m uckur
matz m hum. kücük cocuk
rock m mod. jüp-külot
rolle / Th. kadm artist tarafmdan oynanan erkek rolü
scheißer m V s. Angsthase, Feigling,
schlitz m don veya pantalonun ön yirtmaci
steg m pantalon subyesi
streifen m zih
lasche / pantalon cebi
träger m od. pl. pantalon askisi
Umschlag m pantalon kivngi

HOSPITAL : German Turkish

n l. hastane
(Altersheim) darülaceze
schiff n mil. hastane gemisi

HOSPITANT : German Turkish

(in /) m dinleyici, sami 21eren dinleyici olarak b-nin derslerine devam etm

HOSPIZ : German Turkish

n han, otel, konak; aile pansiyonu; (für alte Leute) tabhane