Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
OTTOMAN : German Turkish

m (Ripsgewebe) osmanli, otoman
e / (Liegesofa) osmanli, otoman

OUTCAST : German Turkish

m l. parya
fig. yabanin köpegi

OUVERTÜRE : German Turkish

mus. uvertür, pesrev, önmüzik

OVAL : German Turkish

oval, söbe, beyzi 9 n oval

OVARIUM : German Turkish

n an. yumurtalik, mebiz, ovaryum

OVATION : German Turkish

gösteri, nümayis, tezahürat, alkis

OVERALL : German Turkish

m kombinezon

OVIPAREN : German Turkish

pl.
yumurtlayanlar; tenasülleri beyzl

OXALSÄURE : German Turkish

ehem. asit oksalik; hamizi hummaz

OXIA : German Turkish

n.pr, (Hundeinsel bei Istanbul) Sivriada, Hayirsizada

OXYD : German Turkish

n ehem. oksit, humuz
ation / tahammuz, oksitlenme. oksidasyon °ieren tahammuz etm., oksitienmek; ^ lassen tahmiz etm., oksitlemek 2Ierend kabili tahammuz; oksitlenir

OXYGEN : German Turkish

n ehem. oksijen, müvcllidülhumuza

OZEAN : German Turkish

m l. okyanus, bahrimuhit
fig. derya
dampfer m transatlantik
flug m transatlantik ucusu
ien n.pr. Okyanusya ^lsch okyanusal, bahrimuhit!
ographie / oseanografi, denizbilim

OZOKERIT : German Turkish

m ozoserit, yermumu

OZON : German Turkish

n ozon 2haltig ozonlu

P : German Turkish

P [pe:] n Alman alfabesinin
harfi

PAAR : German Turkish

n cift; (spez. Ehe0} kan koca; zu
en treiben bozguna ugratmak; ein ° birkac; ~ oder unpaar? Tek mi, cift mi? ein 2 Worte i k i cift laf; Er hat kaum ein 2 Grosehen, und schon hält er sich für e-n Millionär. Yanbucuk sermayesi var, kendini milyoner zannediyor. in ein 2 Tagen bir iki güne kadar; yann öbürgün; Ich wollte ein ° Einkäufe machen, öteberi almaga ciktim. "en l. ciftle(stir)mek, es etm.
fig. birlestirmek; sich ^ l. ciftlesmek, karilmak
fig. birlikte (od. arada) olm.
hufer m zo. catal tirnakli; cift parmakli; zevciyülesabi 2ig cifte cifte mevcut olan
laufen n cift olarak patinaj yapma 2mal: ein ^ birkac defa
reim m lit. mesnevi
ung/ l. (von Tieren) ciftles(ti-ril)me, karilma
(Sport) karsilasma
ungs.käHg m (für Vögel) ciftehane
ungs.zeit / ciftlesme zamani °weise cifter cifter; ikiser ikiser
zeher m s.
hufer

PACHT : German Turkish

l. hasilat ican; iltizam
(-zins) kira bedeli 2en iltizama almak; kira ile tutmak; b-den kiralamak, isti-car etm.
vertrag m iltizam (kira, icar) mukavelesi °weise iltizam yoliyle

PACHT-UND LEIHGESETZ : German Turkish

hist. icar ve iare kanunu; kiralama ve öclüiic verme kanunu
vertrag m iltizam (kira, icar) mukavelesi °weise iltizam yoliyle

PACHTGUT : German Turkish

n;
hof m iltizama verilen ciftlik
summe / icar bedeli

PACK : German Turkish

(I) m l. (Paket) paket, bag, demet
(Bündel) bohca, cikin
(Ballen) denk, balya
(Post, Akten) liyas
fig. (Menge) yigm(II) n (Lumpen2) güruh. derinti, ayaktakimi, hasarat

PACKEIS : German Turkish

n geogr. deniz buzulu "en l. paketlemek; ambalaj yapmak
(Koffer) hazirlamak
(ein-) yerlestirmek
(auf-) yük vurmak
(fassen) almak, tutmak, kapmak, yakalamak
fig. heyecanlandirmak, müteessir (od. tesir) etm., duygulamak
(es ~ können) F vaktinde bir yere varabilmek; (bsi yapmaga) takati kalmak; j-n an seiner schwächsten Stelle ~ gagasmdan yakalamak; j-n bei der Ehre ^ b-nin izzetinefsine hitap etm.; Pack dich! Defol!
en m s. Pack (I).
er(in/) m ambalajci; paket (od. balya) yapan; naut. istifci, istifador
esel m yük esegi

PACKFONG : German Turkish

n (Legieiung) fakfon

PACKHOF : German Turkish

m (Zoll) depo, antrepo
lage/(e-r Straße) blokaj
leinwand /ambalaj bezi; burc
material n ambalaj mal-zemesi
meister m sefbagaj
nadel / cuvaldiz
papier n paket (sargilik, ambalaj) käi
idi; (starkes a.) kraft
pferd n yük ati; mekkare beygiri
räum m l. ambalaj dairesi
naut. istif yeri
riemen m denk bagi; mekkare kayisi
sattel m mekkare semeri; kürtün
schnür/sicim
ung/ l. (Päckchen) ambalaj
med. kompres, pansiman
techn. conta, paking, salmastra Was für e-e ~ wünschen Sie? Kaclik paket istersiniz?
wagen m l. yük arabasi
(Eisenbahn) furgon

PADDEL : German Turkish

n l. pala
padil
boot n padilbot
bootfahrer(in f) m padilbotcu 2n l. padilbotta kürek cekmek
fig. köpek gibi yüzmek