Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HÖŞMERİM : Turkish Turkish

tuzsuz taze peynir, nişasta, pirinç unu ve şekerle yapılan bir hamur tatlısı

HOŞNUT : Turkish Turkish

ir davranış, bir durum ya da bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan

HOŞNUT ETMEK : Turkish Turkish

memnun etmek

HOŞNUT OLMAK : Turkish Turkish

memnun olmak yakınmamak, şikâyetçi olmamak

HOŞNUTLUK : Turkish Turkish

hoşnut olma durumu

HOŞNUTLUK GÖSTERMEK ( YA DA GETİRMEK) : Turkish Turkish

memnun olduğunu göstermek

HOŞNUTSUZ : Turkish Turkish

hoşnut olmayan

HOŞNUTSUZLUK : Turkish Turkish

hoşnut olmama durumu

HOŞNUTSUZLUK GETİRMEK : Turkish Turkish

memnuniyetsizlik göstermek

HOŞOR : Turkish Turkish

- hoşur

HOŞSOHBET : Turkish Turkish

güzel ve tatlı konuşan (kimse)

HOŞT : Turkish Turkish

köpekleri ürkütüp kaçırmak için çıkarılan ses

HOŞT : Turkish Turkish

kovma sözü

HÖST : Turkish Turkish

at, katır gibi hayvanları, özellikle öküzü durdurmak için çıkarılan ses

HÖST : Turkish Turkish

ir kimseyi uyarmak için kullanılan kaba seslenme

HOSTES : Turkish Turkish

taşıtlarda, özellikle uçaklarda yolcu ağırlayan genç kadın

HOSTES : Turkish Turkish

(bir toplulukta, kurultayda vb. yerlerde) katılanları ağırlayan, onlara kılavuzluk eden genç kadın

HOSTESLİK : Turkish Turkish

hostesin görevi

HOŞUR : Turkish Turkish

değersiz, kaba, bayağı

HOŞUR : Turkish Turkish

şişman, dolgun, güzel (kadın)

HÖT : Turkish Turkish

korkutmak ya da dikkati kendi üzerine çekmek için söylenir

HOT ZOT : Turkish Turkish

sert ve kötü davranmak anlamında "hot zot etmek" deyiminde geçer

HÖT DEMEK : Turkish Turkish

gözdağı vermek, korkutmak

HÖT ZÖT : Turkish Turkish

sert, kötü davranış

HOTANTO : Turkish Turkish

güneybatı afrika'da yaşayan ilkel bir boy