Turkish
Turkish
HÜCCET, -Tİ : Turkish Turkish
elgit
HÜCCET, -Tİ : Turkish Turkish
tanıt
HÜCRA : Turkish Turkish
- ücra
HÜCRE : Turkish Turkish
ve ana. göze
HÜCRE : Turkish Turkish
küçük oda
HÜCRE : Turkish Turkish
tutukluların ya da hükümlülerin yalnız olarak kapatıldıkları küçük oda
HÜCRE : Turkish Turkish
gizli bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk
HÜCREBİLİM : Turkish Turkish
gözebilim, °sitoloji
HÜCRELERARASI, -NI : Turkish Turkish
gözelerarası
HÜCRELİ : Turkish Turkish
gözeli
HÜCREYUTARLIĞI, -NI : Turkish Turkish
gözeyutarlığı
HÜCUM : Turkish Turkish
saldırma, saldırı, saldırış
HÜCUM : Turkish Turkish
üşüşme, bir yere toplanma
HÜCUM : Turkish Turkish
sert eleştiri
HÜCUM : Turkish Turkish
gol atmak ya da sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, °hamle
HÜCUM : Turkish Turkish
ileri
HÜCUM BOTU : Turkish Turkish
- hücumbot
HÜCUM ETMEK : Turkish Turkish
saldırmak
HÜCUM ETMEK : Turkish Turkish
üşüşmek
HÜCUMA KALKMAK (ASKER) : Turkish Turkish
siperden çıkarak saldırıya geçmek
HÜCUMBOT : Turkish Turkish
ir tür küçük savaş gemisi
HUDA : Turkish Turkish
tanrı
HUDA : Turkish Turkish
- hüda
HÜDA : Turkish Turkish
tanrı
HUDAYİNABİT : Turkish Turkish
- hüdayinabit
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani