Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HÜKÜMET KONAĞI : Turkish Turkish

illerde ve daha küçük yerlerde, başta vali ya da kaymakam olmak üzere, hükümet görevlilerinin çalıştığı yapı

HÜKÜMET MERKEZİ : Turkish Turkish

aşkent, başşehir

HÜKÜMET SÜRMEK : Turkish Turkish

ülke yönetiminin başında bulunmak

HÜKÜMET, -Tİ : Turkish Turkish

devletin görevlerini yerine getirmesini sağlayan yetkili organ, bakanlar kurulu

HÜKÜMET, -Tİ : Turkish Turkish

ir ülkenin yönetim kurumları

HÜKÜMET, -Tİ : Turkish Turkish

devlet yönetimi

HÜKÜMET, -Tİ : Turkish Turkish

hükümet konağı

HÜKÜMETİ DEVİRMEK : Turkish Turkish

zor kullanarak devlet yönetiminde bulunanları iş başından uzaklaştırmak

HÜKÜMETİ KURMAK : Turkish Turkish

aşbakan, hükümet işlerinde görev alacak bakanlar kurulunu seçmek

HÜKÜMLÜ : Turkish Turkish

ceza hükmü verilmiş olan, °mahkûm

HÜKÜMRAN : Turkish Turkish

egemen

HÜKÜMRANLIK : Turkish Turkish

egemenlik, °hakimiyet

HÜKÜMSÜZ : Turkish Turkish

yürürlükten çıkarılmış, geçersiz, hükmü kalmamış

HÜKÜMSÜZ KILMAK : Turkish Turkish

yürürlükten kaldırmak, iptal etmek

HÜKÜMSÜZLÜK : Turkish Turkish

hükümsüz olma durumu, geçersizlik

HULASA : Turkish Turkish

- hülasa

HÜLASA : Turkish Turkish

özet, °fezleke

HÜLASA : Turkish Turkish

ir şeyin özü

HÜLASA : Turkish Turkish

herhangi bir maddenin, alkol, eter gibi bir eriticiyle ayrılmış ya da başka bir yolla elde edilmiş etkili özü, özüt

HÜLASA : Turkish Turkish

(.'-.) sözün özü, kısacası

HULASATEN : Turkish Turkish

- hülaseten

HÜLASATEN : Turkish Turkish

sözün özü, özet olarak, kısaca

HÜLLE : Turkish Turkish

yurttaşlar yasasının kabulünden önce, kocasından üç kez boşanan kadının, yine eski kocasıyla evlenebilmesi için yabancı bir erkeğe bir günlüğüne nikâh edilmesi

HÜLLE PARTİSİ : Turkish Turkish

yasal engelleri aşabilmek ve istenilen partiye geçebilmek için geçici olarak kurulan parti

HÜLLECİ : Turkish Turkish

hülle yoluyla evlenme işini gerçekleştiren kimse