Turkish
KUVVETLENME : Turkish Turkish
kuvvetlenmek eylemi
KUVVETLENMEK : Turkish Turkish
güç kazanmak, direnci ya da gücü artmak
KUVVETLİ : Turkish Turkish
gücü çok olan, zorlu, şiddetli
KUVVETLİ : Turkish Turkish
sağlam, dayanıklı olan
KUVVETLİ : Turkish Turkish
görevini iyi yapan, keskin
KUVVETLİ : Turkish Turkish
çok etkileyici, inandırıcı, önemli
KUVVETLİ : Turkish Turkish
saygın, güçlü, nüfuzlu
KUVVETLİ : Turkish Turkish
üstün
KUVVETLİ : Turkish Turkish
etkili, sert, şiddetli
KUVVETLİCE : Turkish Turkish
oldukça güçlü, kuvvetli
KUVVETLİCE : Turkish Turkish
iraz güçlü, biraz kuvvetli
KUVVETÖLÇER : Turkish Turkish
güçölçer, °dinamometre
KUVVETSİZ : Turkish Turkish
gücü, kuvveti olmayan, güçsüz
KUVVETSİZ : Turkish Turkish
etkisiz
KUVVETSİZLİK : Turkish Turkish
güçsüz, etkisiz olma durumu, güçsüzlük
KUVVETTEN DÜŞMEK : Turkish Turkish
gücü azalmak
KUYRUK : Turkish Turkish
hayvanların çoğunda, gövdenin art yanında bulunan, omurganın uzantısı olan beden parçası uzun ve esnek organ
KUYRUK : Turkish Turkish
kuşlarda gövdenin art yanında bulunan tüy demeti
KUYRUK : Turkish Turkish
koyunun kimi türlerinde eritilerek yağı alınan bir uzantısı
KUYRUK : Turkish Turkish
kimi şeylerde kuyruğa benzeyen uzantı ya da baş tarafın aksi yönünde kalan bölüm
KUYRUK : Turkish Turkish
irinin arkasına takılıp hiç ayrılmayan kimse
KUYRUK : Turkish Turkish
ınsanların sıra beklemek için, art arda durarak oluşturduğu dizi
KUYRUK : Turkish Turkish
aşın arkasına toplanmış saç demeti
KUYRUK : Turkish Turkish
ir harfin bitiş çizgisine yakın yerde, birden bir dönüş yapan kısa çizgi
KUYRUK ACISI : Turkish Turkish
hınç, alınacak öç
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani