Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LENİNCİLİK : Turkish Turkish

lenin'in kurduğu savunduğu siyasal, ekonomik ve toplumsal öğretilerin tümü, °leninizm

LENİNİST : Turkish Turkish

leninci

LENİNİZM : Turkish Turkish

lenincilik

LENS : Turkish Turkish

mercek

LENS : Turkish Turkish

gözün saydam tabakasına değecek biçimde yerleştirilerek göz kusurlarını düzelten mercek

LENTO : Turkish Turkish

ir parçanın ağır çalınacağını anlatır

LENTO : Turkish Turkish

u tempoda çalınan parça

LENTO : Turkish Turkish

kapı ve pencerelerin ağaç, taş ya da betondan üst eşiği, boyunduruk

LEOPAR : Turkish Turkish

pars

LEP : Turkish Turkish

"daha söze başlanırken ne denmek istenildiğini çabucak anlamak" anlamında "lep demeden leblebiyi anlamak" deyiminde geçer

LEPİSKA : Turkish Turkish

leipzig kentinde üretilen ipek

LEPİSKA : Turkish Turkish

(saç için) uzun, sarı ve yumuşak

LEPRA : Turkish Turkish

cüzam

LEŞ : Turkish Turkish

kokmuş hayvan ölüsü

LEŞ : Turkish Turkish

çok kötü kokan (şey): körfez değil, sanki leşti

LEŞ : Turkish Turkish

atmış geminin enkazı

LEŞ GİBİ : Turkish Turkish

(yer için) çok pis

LEŞ GİBİ : Turkish Turkish

(koku için) rahatsız edici, ağır

LEŞ GİBİ : Turkish Turkish

tembel ya da çok yorgun

LEŞ GİBİ SARHOŞ : Turkish Turkish

körkütük sarhoş, çok sarhoş

LEŞ GİBİ SERİLMEK : Turkish Turkish

kollarını bacaklarını yayarak kımıldamadan yatmak

LEŞ KARGASI : Turkish Turkish

hakaret yollu kullanılır

LEŞÇİL : Turkish Turkish

leşle beslenen (hayvan)

LESEPASE : Turkish Turkish

ir sınırdan geçebilmek için verilen yazılı izin

LESEPASE : Turkish Turkish

u izni gösteren belge