Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LEŞKARGASI, -NI : Turkish Turkish

kargagillerden, avrupa ve asya'da orman, çayır ve bahçelerde yaşayan, başı kara, vücudu külrengi bir kuş (corvus cornis)

LETAFET, -Tİ : Turkish Turkish

güzellik, hoşluk

LETAFET, -Tİ : Turkish Turkish

yumuşaklık, incelik

LETARJİ : Turkish Turkish

yaşama işlevlerinin çok zayıfladığı, çok derin ve sürekli patolojik uyku durumu

LEVA : Turkish Turkish

ulgar para birimi

LEVANTEN : Turkish Turkish

yakındoğuda yerleşmiş ya da evlenerek soyu karışmış avrupa asıllı kimse

LEVANTEN : Turkish Turkish

s. levantene özgü olan

LEVAZIM : Turkish Turkish

gerekli olan şeyler, gereçler

LEVAZIM SINIFI : Turkish Turkish

silahlı kuvvetlerin, silah ve cephanenin dışında kalan yiyecek, giyecek gibi gereksinmelerini sağlayan asker sınıfı

LEVAZIMAT : Turkish Turkish

gerekli olan şeyler

LEVAZIMCI : Turkish Turkish

levazım sınıfından olan (kimse)

LEVAZIMCILIK : Turkish Turkish

levazımcının görevi

LEVENT : Turkish Turkish

osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı

LEVENT : Turkish Turkish

oylu boslu, yakışıklı (kimse)

LEVENTLİK : Turkish Turkish

levent olma durumu

LEVENTLİK : Turkish Turkish

leventin görevi

LEVHA : Turkish Turkish

ir yere asılmak için yazılmış yazı

LEVHA : Turkish Turkish

tablo, resim

LEVHA : Turkish Turkish

tabela

LEVHACIK : Turkish Turkish

çok ince ve çok küçük levha

LEVREK : Turkish Turkish

levrekgillerden, eti beyaz, üzeri pullu iri bir balık (labrax labrax)

LEVREKGİLLER : Turkish Turkish

kemikli balıklardan, bir bölümü tatlı sularda yaşayan, yüzgeçleri dikenli bir familya

LEVÜLOZ : Turkish Turkish

alda ve birçok meyvede bulunan bir tür şeker, meyve şekeri, °früktoz

LEVYE : Turkish Turkish

ir mekanizmanın kumanda kolu

LEVYE : Turkish Turkish

ir şeyi yerinden oynatmak, kaldırmak, gevşetmek vb. için kullanılan, kaldıraca benzer araç