Turkish
LİDER : Turkish Turkish
ir partinin ya da bir örgütün en üst düzeyde yönetimiyle görevli kimse
LİDER : Turkish Turkish
ir yarışmada başta bulunan takım ya da yarışmacı
LİDERLİK : Turkish Turkish
liderin görevi
LİDERLİK : Turkish Turkish
lider olma durumu
LİF : Turkish Turkish
çok ince ve uzun parça
LİF : Turkish Turkish
yıkanmak için kullanılan bitki telleri demeti ya da bu amaçla türlü ipliklerden yapılmış örgü
LİF : Turkish Turkish
tel
LİF LİF : Turkish Turkish
tel tel, ince ince
LİFLEME : Turkish Turkish
liflemek eylemi
LİFLEMEK : Turkish Turkish
vücudu lifle sabunlamak
LİFLENME : Turkish Turkish
liflenmek eylemi
LİFLENMEK : Turkish Turkish
lif oluşmak
LİFLENMEK : Turkish Turkish
lifle sabunlanmak
LİFLEŞMEK : Turkish Turkish
lif durumuna gelmek
LİFLİ : Turkish Turkish
lifi olan
LİFÖLÇÜM : Turkish Turkish
dokumacılıkta bir dokuma ürününün bileşenlerinin boyutlarını ölçme ve dağılımlarını belirleme
LİG : Turkish Turkish
küme
LIĞ : Turkish Turkish
akarsuların taşıyıp yığdıkları balçık, kil gibi çok ince taneli öğelerin, kum ve çakılla karışmasıyla oluşan yığın, °alüvyon
LIĞLAMAK : Turkish Turkish
(akarsu ,çay, dere) ınce çamur getirerek yığmak
LIĞLANMA : Turkish Turkish
lığlanmak eylemi
LIĞLANMAK : Turkish Turkish
üstünde lığ birikmek
LIĞLAŞMA : Turkish Turkish
lığ tortularının toplanması, alüvyonlaşma
LIĞLI : Turkish Turkish
lığdan oluşmuş ya da üzerinde lığ birikmiş
LİKA : Turkish Turkish
mürekkep hokkalarına konulan ham ipek
LİKEN : Turkish Turkish
ir mantarla bir suyosununun ortakyaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani