Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LİMONKÜFÜ : Turkish Turkish

yeşile çalan mavi renk

LİMONKÜFÜ : Turkish Turkish

u renkte olan

LİMONLU : Turkish Turkish

ıçine limon sıkılmış ya da limon doğranmış

LİMONLUK : Turkish Turkish

sıcak iklim bitkilerinin korunduğu ve yetiştirildiği, bir bölümü ya da tümü camlı, kapalı yer °ser, °sera

LİMONLUK : Turkish Turkish

üzerine kesilmiş limon bastırılıp sıkılan, ortası tümsek ve oluklu küçük araç

LİMONLUK : Turkish Turkish

merdiven, balkon gibi yerlerin kıyılarına çekilen
30 cm. yüksekliğindeki set

LİNÇ, -Çİ : Turkish Turkish

irden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasadışı ve yargılamasız olarak, taş, sopa gibi araçlarla döverek öldürmesi

LİNEER : Turkish Turkish

çizgilerle ilgili olan, çizgisel

LİNEER : Turkish Turkish

değişmesi bir doğruyla gösterilebilen

LİNET, -Tİ : Turkish Turkish

sürgün

LİNİN : Turkish Turkish

göze çekirdeğinde bulunan ve kromatin tanelerini taşıyan ağ biçimindeki ipliksi yapıya verilen ad

LİNK : Turkish Turkish

ıletişim dizgesi birliği

LİNK, -Kİ : Turkish Turkish

atın eşkin yürüyüşü

LİNKLEMEK : Turkish Turkish

(at) eşkin, hızlı yürüyüşe geçmek

LİNKLEMEK : Turkish Turkish

(ınsan) koşarcasına yürümek

LİNOLYUM : Turkish Turkish

yer döşemesi olarak kullanılan, üzeri ketenyağı ve mantar tozuyla kaplanmış jüt bezi, muşamba

LİNOLYUM BASKI : Turkish Turkish

linolyum üzerine özel aletle yapılan gravür baskı

LİNOTİP, -Pİ : Turkish Turkish

asımevinde harfleri dizen ve satırları blok durumunda döken dizgi makinesi

LİNYİT, -Tİ : Turkish Turkish

ileşimindeki karbon oranı yüzde
70 olan, kahverengi ya da siyah taşıl kömür

LİPARİ : Turkish Turkish

çirozluktan sonra yağlanmaya başlayan uskumru

LİPARİT, -Tİ : Turkish Turkish

iyolit

LİPAZ : Turkish Turkish

pankreasın salgıladığı sindirim enzimi

LİPİT : Turkish Turkish

her tür organik yağa verilen ad

LİPOFİL : Turkish Turkish

yağsever

LİPOFİLİ : Turkish Turkish

yağseverlik