Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
LEZZETLENME : Turkish Turkish

lezzetlenmek eylemi

LEZZETLENMEK : Turkish Turkish

ıyi bir tat kazanmak, tat verilmek, lezzetli bir duruma gelmek

LEZZETLİ : Turkish Turkish

tadı güzel

LEZZETLİLİK : Turkish Turkish

tadı güzel olma durumu

LEZZETSİZ : Turkish Turkish

tadı güzel olmayan, tatsız

LEZZETSİZLİK : Turkish Turkish

tatsız olma durumu

: Turkish Turkish

lityum'un simgesi

LİBAS : Turkish Turkish

giysi

LİBERAL, -Lİ : Turkish Turkish

erkinci

LİBERAL, -Lİ : Turkish Turkish

hoşgörülü

LİBERAL, -Lİ : Turkish Turkish

erkincilikten yana olan kimse

LİBERALİZM : Turkish Turkish

erkincilik

LİBERALLEŞME : Turkish Turkish

liberalleşmek eylemi

LİBERALLEŞMEK : Turkish Turkish

liberal bir duruma gelmek

LİBERALLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

liberal bir duruma getirmek

LİBERALLİK : Turkish Turkish

liberal olma durumu, erkincilik

LİBERASYON : Turkish Turkish

dışalımı özgür bırakma, serbest bırakma

LİBERASYON LİSTESİ : Turkish Turkish

dışalımla girmesine izin verilen malların listesi

LİBİDO : Turkish Turkish

cinsel içgüdünün belirtilerini gösteren, yaşama gücünün tümü

LİBOŞ : Turkish Turkish

liberal gözüküp kendi çıkarını kollayan ve başkalarını kandıran (kimse)

LİBRE : Turkish Turkish

yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi

LİBRETTO : Turkish Turkish

ir operanın sözlerinin yazılı bulunduğu kitap

LİBRETTO : Turkish Turkish

ir pantomimi ya da baleyi açıklayan kitap

LİBYALI : Turkish Turkish

libya halkından olan (kimse)

LİDER : Turkish Turkish

yönetimde yetke ve etkisi olan kimse, önder, °şef