Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MENENJİT, -Tİ : Turkish Turkish

ateş, şiddetli baş ağrısı, kusma, ense katılaşması, sayıklama gibi belirtilerle ortaya çıkan beyin zarları yangısı

MENETME : Turkish Turkish

menetmek eylemi

MENETMEK : Turkish Turkish

yasak etmek, yasaklamak, engel olmak

MENEVİŞ : Turkish Turkish

ir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, dalgır, °hare

MENEVİŞ : Turkish Turkish

terementi ağacının tohumu

MENEVİŞLEME : Turkish Turkish

menevişlemek eylemi

MENEVİŞLEMEK : Turkish Turkish

ir yüzeyi renk dalgaları oluşacak biçimde işlemek

MENEVİŞLENME : Turkish Turkish

menevişlenmek eylemi

MENEVİŞLENMEK : Turkish Turkish

ir yüzeyde renk dalgalanmaları oluşmak, harelenmek

MENEVİŞLİ : Turkish Turkish

menevişleri olan

MENFA : Turkish Turkish

ir kimsenin sürgüne gönderildiği yer, sürgün yeri

MENFAAT, -TI : Turkish Turkish

yarar, çıkar, °fayda

MENFAATÇİ : Turkish Turkish

çıkarcı, çıkarına düşkün (kimse)

MENFAATINA : Turkish Turkish

yararına

MENFAATPEREST, -Tİ : Turkish Turkish

çıkarcı

MENFAATPERESTLİK : Turkish Turkish

çıkarcılık

MENFEZ : Turkish Turkish

girecek ya da geçecek yer, delik, açma

MENFİ : Turkish Turkish

olumsuz

MENFİ : Turkish Turkish

her şeyi olumsuz ve kötü yanlarıyla ele alan

MENFİ : Turkish Turkish

sürgün edilmiş

MENFİ : Turkish Turkish

negatif

MENFİ : Turkish Turkish

olumsuz, olumsuz cümle

MENFİLİK : Turkish Turkish

olumsuzluk

MENFUR : Turkish Turkish

nefret edilen, iğrenç, tiksindirici

MENGENE : Turkish Turkish

onarma, işleme, düzeltme gibi işlemlerin uygulanacağı nesneyi, sıkıştırıp istendiği gibi tutmaya yarayan bir çeşit sıkıştırıcı aygıt