Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MERAK, -KI : Turkish Turkish

ir şeyi edinmek, yapmak, bir şeyle uğraşmak isteği

MERAK, -KI : Turkish Turkish

düşkünlük, heves

MERAK, -KI : Turkish Turkish

kaygı, tasa, evham

MERAKA DÜŞMEK : Turkish Turkish

kaygılanmak

MERAKINA DOKUNMAK ( YA DA MERAKINI MUCİP OLMAK) : Turkish Turkish

ilgisini çekmek

MERAKLANDIRMA : Turkish Turkish

meraklanmasına neden olma, kaygılandırma, tasalandırma

MERAKLANDIRMAK : Turkish Turkish

meraklanmasına yol açmak, kaygılandırmak, tasalandırmak

MERAKLANIŞ : Turkish Turkish

meraklanmak eylemi ya da biçimi

MERAKLANMA : Turkish Turkish

meraklanmak eylemi, kaygılanma, tasalanma

MERAKLANMAK : Turkish Turkish

kaygılanmak, üzülmek, tasalanmak

MERAKLI : Turkish Turkish

her şeyi anlamak ve bilmek isteyen. °mütecessis

MERAKLI : Turkish Turkish

ir şeye çok düşkün olan, sürekli onunla uğraşan

MERAKLI : Turkish Turkish

aşırı düşkün, titiz

MERAKLI : Turkish Turkish

kaygılı

MERAKLI : Turkish Turkish

ir şeye düşkün olan kimse

MERAKLI : Turkish Turkish

kendisini ilgilendirmeyen bir konuda bilgi sahibi olmaya çalışan kimse

MERAKLILIK : Turkish Turkish

meraklı olma durumu

MERAKSIZ : Turkish Turkish

anlamak, öğrenmek gereğini duymayan

MERAKSIZ : Turkish Turkish

kaygısız, aldırışsız

MERAKSIZLIK : Turkish Turkish

meraksız olma durumu

MERAKTA BIRAKMAK : Turkish Turkish

kaygı içinde bırakmak

MERAKTA KALMAK : Turkish Turkish

kaygı içinde olmak

MERAKTAN ÇATLAMAK : Turkish Turkish

çok kaygılanmak

MERAKTAN ÇATLAMAK : Turkish Turkish

ir şeyi öğrenmek isteğini aşırı ölçüde duymak

MERAL, -Lİ : Turkish Turkish

maral, ceylan