Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MENGENE : Turkish Turkish

yağını ya da suyunu çıkarmak için ürünleri sıkmaya yarayan aygıt ya da araç, sıkmaç, °pres

MENGENE GİBİ : Turkish Turkish

kuvvetle, iyice sıkarak

MENHİYAT, -TI : Turkish Turkish

din yasakları

MENHUS : Turkish Turkish

uğursuz

MENİ : Turkish Turkish

atmık, bel, °sperma

MENİSK : Turkish Turkish

aymercek

MENİSK : Turkish Turkish

kimi eklemlerde kemik arasında bulunan kıkırdaksı levha

MENİSKÜS : Turkish Turkish

özellikle sporcularda görülen diz meniksi travması

MENKIBE : Turkish Turkish

din büyüklerinin ya da tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve masalsı işlerini konu edinen öykü

MENKUL KIYMET : Turkish Turkish

devlet tahvilleri, hazine bonoları, şirket hisse senetleri vb. taşınır değerler

MENKUL, -LÜ : Turkish Turkish

ir yerden başka bir yere taşınmış olan

MENKUL, -LÜ : Turkish Turkish

ağızdan ağıza geçerek gelmiş, söylenegelmiş

MENKUL, -LÜ : Turkish Turkish

ir yerden bir yere taşınabilen (mal), taşınır

MENOLUNMA : Turkish Turkish

menolunmak eylemi

MENOLUNMAK : Turkish Turkish

yasak olmak, yasaklanmak

MENOPOZ : Turkish Turkish

yaşdönümü

MENOPOZA GİRMEK : Turkish Turkish

(kadınlarda) doğurma yeteneği sona ermek

MENŞE, -İ : Turkish Turkish

aşlangıç, bir şeyin çıktığı yer, köken, kaynak

MENŞELİ : Turkish Turkish

kökeni olan, kökenli

MENŞEVİK : Turkish Turkish

menşeviklik yanlısı olan kimse

MENŞEVİKLİK : Turkish Turkish

us sosyal demokrat hareketi içinde bolşevikliğe karşıt olarak gelişen akım

MENSUBİYET, -Tİ : Turkish Turkish

ir yerle, bir kimse ile ilgili, ilişkili olma durumu, ilgililik

MENSUCAT, -TI : Turkish Turkish

dokuma, dokumalar, °tekstil

MENSUP : Turkish Turkish

ir yerle ya da bir kimseyle bağıntısı olan, ilişkili,
den olan (kimse)

MENSUP : Turkish Turkish

ir yerin ya da kurumun üyesi olan (kimse)