Turkish
MENSUP OLMAK : Turkish Turkish
ir şey ya da kimseyle bağıntısı olmak
MENSUR : Turkish Turkish
manzum olmayan ancak şiir tadında olan düzyazı
MENŞUR : Turkish Turkish
yayılmış, dağıtılmış, neşredilmiş
MENŞUR : Turkish Turkish
içme
MENTEŞE : Turkish Turkish
ir mille birbirine tutturulmuş, biri sabit, öbürü devingen iki parçadan oluşmuş metal parça, °reze
MENTOL : Turkish Turkish
nane kokusu
MENTOL : Turkish Turkish
naneruhunda görülen alkol billuru
MENTOLLÜ : Turkish Turkish
mentol içeren
MENUS : Turkish Turkish
alışılmış olan
MENUS : Turkish Turkish
yabancılık çekmeyen, alışmış, alışık
MENZİL : Turkish Turkish
yolculukta dinlenmek amacıyla durulan, konaklanan yer, konak
MENZİL : Turkish Turkish
ıki konak arasındaki uzaklık
MENZİL : Turkish Turkish
ir merminin eriştiği uzaklık, erim
MENZİL : Turkish Turkish
ordunun cephe gerisi işlerinin tümü
MENZİL : Turkish Turkish
ir günlük yol
MENZİL : Turkish Turkish
at değiştirmek ya da konaklamak için kervanların ve posta tatarlarının indikleri bina ya da han
MENZİL : Turkish Turkish
erişilmek istenen hedef, amaç, erek
MENZİLCİ : Turkish Turkish
menzil beygirleriyle giden posta tatarı
MENZİLE : Turkish Turkish
aşama, kerte, yükseklik derecesi
MENZİLLİ : Turkish Turkish
elirtilen atış uzaklığında bulunan
MERA : Turkish Turkish
otlak
MERAK ETME! : Turkish Turkish
kaygılanma!
MERAK GETİRMEK : Turkish Turkish
karasevdaya tutulmak
MERAK OLMAK : Turkish Turkish
anlamak ya da öğrenmek istemek
MERAK, -KI : Turkish Turkish
ir şeyi anlamak ya da öğrenmek için duyulan istek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani