Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MUVAZZAF HİZMET : Turkish Turkish

askerlik çağına girince erkeklerin yapmakla yükümlü bulunduğu askerlik ödevi

MUVAZZAF SUBAY : Turkish Turkish

mesleği askerlik olan subay

MUVAZZAFLIK : Turkish Turkish

muvazzaf olma durumu

MÜVEKKİL : Turkish Turkish

irini kendine vekil olarak seçen kimse

MÜVEKKİLE : Turkish Turkish

irini kendine vekil olarak seçen kadın

MÜVELLİDÜLHUMUZA : Turkish Turkish

oksijen

MÜVELLİDÜLMA : Turkish Turkish

hidrojen

MÜVERRİH : Turkish Turkish

tarih yazan kimse, tarihçi

MÜVEZZİ, -İ : Turkish Turkish

dağıtıcı

MÜYESSER : Turkish Turkish

kolaylıkla ortaya çıkan

MÜYESSER OLMAK : Turkish Turkish

kolaylıkla ortaya çıkmak, kolaylıkla elde edilmek

MÜYESSER OLMAK : Turkish Turkish

nasip olmak

MUYLU : Turkish Turkish

aşka bir parça için dönme ekseni görevini yapan, silindir biçiminde parça

MUYLU : Turkish Turkish

ir milin yatağında dönmesini sağlayan bölüm

MUYLU : Turkish Turkish

ir top namlusunun iki yanına tutturulan millere verilen ad

MUYLU YATAĞI : Turkish Turkish

top kundağının yanlarında bulunan, silah muylarının geçmesi için açılmış delikli bölüm

MUYMUL : Turkish Turkish

atmaca ve doğana benzeyen bir tür yırtıcı kuş

MUZ : Turkish Turkish

muzgillerden, sıcak bölgelerde yetişen, birçenekli, çok yıllık bir bitki (musa sapientum)

MUZ : Turkish Turkish

u bitkinin kendine özgü hoş kokulu, tatlı, besleyici, kalın kabuklu, uzun meyvesi

MUZAFFER : Turkish Turkish

üstünlük elde etmiş, yenmiş, utkulu

MUZAFFER : Turkish Turkish

utku kazanmış, üstünlük elde etmiş kimse ya da ulus

MUZAFFER OLMAK : Turkish Turkish

üstün gelmek, yenmek, zafer kazanmak

MUZAFFERANE : Turkish Turkish

üstün bir biçimde, zafer kazanana yaraşır biçimde

MUZAFFERİYET, -Tİ : Turkish Turkish

üstün gelme, üstünlük, zafer kazanma

MÜZAHERET ETMEK : Turkish Turkish

yardım etmek, arkalamak, arka çıkmak