Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
MÜZİKLİ : Turkish Turkish

kimi bölümlerinde müzikten de yararlanılan (film, oyun)

MÜZİKOLOG : Turkish Turkish

müzikbilimci

MÜZİKOLOJİ : Turkish Turkish

müzikbilim

MÜZİKOTERAPİ : Turkish Turkish

müzik tedavisi

MÜZİKSEL : Turkish Turkish

müzikle ilgili

MÜZİKSEVER : Turkish Turkish

müzik tutkusu olan, müziği seven (kimse)

MÜZİKSİZ : Turkish Turkish

müzik içermeyen

MÜZİKSİZ : Turkish Turkish

müzik olmadan

MUZİP : Turkish Turkish

şaka etmekten, takılmaktan hoşlanan, takılgan

MUZİPÇE : Turkish Turkish

muzip bir biçimde

MUZİPLEŞME : Turkish Turkish

muzipleşmek eylemi

MUZİPLEŞMEK : Turkish Turkish

takılgan davranışta bulunmak

MUZİPLİK : Turkish Turkish

takılganlık, yaramazlık

MUZIR, -RRI : Turkish Turkish

zararlı, zararı dokunan: muzır yayın yasası

MUZIR, -RRI : Turkish Turkish

(çocuk için) yaramaz, her şeyi bozan, karıştıran

MUZIRLIK : Turkish Turkish

zararlı olma, zararlı eylem ya da davranışlarda bulunma durumu

MUZIRLIK : Turkish Turkish

(çocuk için) zarar verici yaramazlıklar

MÜZİSYEN : Turkish Turkish

müzikçi

MUZLİM : Turkish Turkish

karanlık

MUZLİM : Turkish Turkish

gizli, belirsiz

MUZMAHİL, -LLİ : Turkish Turkish

çökmüş, çöküntüye uğramaş

MÜZMİN : Turkish Turkish

süreğen, °kronik

MÜZMİN : Turkish Turkish

ne kadar süreceği belli olmayan, uzun süreli olan, sürekli

MÜZMİNLEŞME : Turkish Turkish

müzminleşmek eylemi, süreğenleşme, kronikleşme

MÜZMİNLEŞMEK : Turkish Turkish

süreğenleşmek, kronikleşmek