Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NALLANMA : Turkish Turkish

nallanmak eylemi

NALLANMAK : Turkish Turkish

nallamak eylemine konu olmak

NALLARI DİKMEK : Turkish Turkish

ölmek

NAM VERMEK ( YA DA SALMAK) : Turkish Turkish

ün kazanmak

NAMA : Turkish Turkish

adına, kendine, kendisine

NAMAHREM : Turkish Turkish

(ıslam dinine ya da hukukuna göre) evlenmelerinde sakınca olmayan, bu nedenle kendisinden kaçılması gereken (kadın ya da erkek)

NAMAHREM : Turkish Turkish

yabancı, el

NAMAZ : Turkish Turkish

müslümanların günde beş kez yapmaları dince buyrulan; tanrı'ya ibadet biçimi, °salat

NAMAZ BEZİ : Turkish Turkish

namaz kılarken kadınların başlarına örttükleri örtü

NAMAZ KILMAK : Turkish Turkish

namaz ibadetini yerine getirmek

NAMAZ NİYAZ : Turkish Turkish

ibadet

NAMAZ SECCADESİ : Turkish Turkish

üzerinde namaz kılınan seccade, namazlık

NAMAZA DURMAK : Turkish Turkish

namaz kılmak

NAMAZGÂH : Turkish Turkish

açıkta namaz kılmak için hazırlanmış olan ve kıble yönüne doğru dikili bir taşı bulunan yer

NAMAZI KILINMAK : Turkish Turkish

(müslüman cenazesi için) cenaze namazı kılınmak

NAMAZINDA NİYAZINDA (OLMAK) : Turkish Turkish

din görevlerini gerektiği gibi yerine getirmek

NAMAZLAĞI, NAMAZLA : Turkish Turkish

üstünde namaz kılınan kilim, post gibi şeylerden yapılmış seccade

NAMAZLIK : Turkish Turkish

üzerinde namaz kılınan seccade ya da başka şey

NAMAZLIK : Turkish Turkish

namazda okunan kısa dualar

NAMAZLIK : Turkish Turkish

namaz kadar süresi olan, süren

NAMAZSIZ : Turkish Turkish

aybaşı durumunda olan (kadın)

NAMDAR : Turkish Turkish

ünlü

NAME : Turkish Turkish

mektup