Turkish
NAME OKUMAK : Turkish Turkish
herkesin bildiği deyimleri ya da sözleri söylemek
NAMERT : Turkish Turkish
korkak, alçak, mert olmayan
NAMERTE MUHTAÇ OLMAK ( YA DA NAMERTE MUHTAÇ BIRAKMAK) : Turkish Turkish
güvenilmeyecek kimselerden yardım istemek zorunda kalmak (bırakmak)
NAMERTLİK : Turkish Turkish
alçaklık, korkaklık
NAMI NİŞANI KALMAMAK : Turkish Turkish
yok olup unutulmak
NAMINA : Turkish Turkish
adına, kendisine
NAMINA : Turkish Turkish
yerine, olarak
NAMLI : Turkish Turkish
ünlü, tanınmış
NAMLI : Turkish Turkish
samanından ayrılmamış arpa, buğday, tahıl yığınları
NAMLI ŞANLI : Turkish Turkish
çok ünlü
NAMLU : Turkish Turkish
tüfek, tabanca, kılıç, bıçak gibi silahların uzun demir bölümü
NAMUS : Turkish Turkish
ir toplum içinde ahlak kurallarına karşı beslenen bağlılık
NAMUS : Turkish Turkish
dürüstlük, doğruluk
NAMUS : Turkish Turkish
sililik, °iffet
NAMUS : Turkish Turkish
kanun, nizam
NAMUS BELASI : Turkish Turkish
namus ve saygınlığı korumak için katlanılan sıkıntı
NAMUS SÖZÜ : Turkish Turkish
namus ve onur üzerine verilen söz, °şeref sözü
NAMUSLU : Turkish Turkish
ahlak kurallarına uygun olarak davranan
NAMUSLU : Turkish Turkish
uygun, gereği gibi
NAMUSLULUK : Turkish Turkish
namuslu olma durumu
NAMUSSUZ : Turkish Turkish
ahlak kurallarına uygun olarak davranmayan, ahlak kurallarını çiğneyen
NAMUSSUZCA : Turkish Turkish
namussuz (bir biçimde)
NAMUSSUZLUK : Turkish Turkish
namussuz olma durumu ya da namussuzca davranış
NAMUSU İKİ PARALIK OLMAK : Turkish Turkish
iri onursuz bir duruma düşmek
NAMUSUNA DOKUNMAK : Turkish Turkish
irinin namus ve onurunu olumsuz biçimde etkilemek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani