Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
NAMUSUNU TEMİZLEMEK : Turkish Turkish

(bir işin içinden) kendi saygınlığını yitirmeden çıkmak

NAMUSUNU TEMİZLEMEK : Turkish Turkish

ahlak ve onuruna ters düşen bir durumdan kurtulmak için birini ya da kendini öldürmek

NAMUSUYLA YAŞAMAK : Turkish Turkish

ahlak ve onuruna bağlı yaşamak

NAMÜTENAHİ : Turkish Turkish

sonsuz, ucu bucağı olmayan

NAMZET : Turkish Turkish

aday

NAMZET : Turkish Turkish

sözlü, yavuklu

NAMZET GÖSTERMEK : Turkish Turkish

ir iş için aday olarak göstermek

NAMZETLİK : Turkish Turkish

namzet olma durumu, adaylık

NANAY : Turkish Turkish

yok

NANE : Turkish Turkish

allıbabagillerden, yaprakları sapsız, çiçekleri beyaz ya da menekşerenkginde, ıtırlı, küçük bir bitki (mentha sativa)

NANE SUYU : Turkish Turkish

içinde naneruhu eritilmiş su

NANE YEMEK : Turkish Turkish

yakışıksız bir davranışta bulunmak, uygunsuz bir iş yapmak, anlamına gelen "yediği naneye bak", "yemediği nane kalmadı" kalıplarında geçer

NANELİ : Turkish Turkish

nanesi olan: naneli şeker

NANELİ : Turkish Turkish

ıçinde naneruhu olan

NANEMOLLA : Turkish Turkish

güçsüz, dayanıksız (kimse)

NANEMOLLA : Turkish Turkish

çok sık hastalanan, sağlıksız (kimse)

NANERUHU, -NU : Turkish Turkish

nane yapraklarından çıkarılan esans

NANEŞEKERİ, -Nİ : Turkish Turkish

naneruhu karıştırılarak yapılan bir çeşit şeker

NANİK : Turkish Turkish

aşparmağı buruna değdirip öteki parmakları açarak ve sallayarak yapılan alay işareti

NANKÖR : Turkish Turkish

kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyen, iyilikbilmez

NANKÖRCE : Turkish Turkish

nankör (bir biçimde)

NANKÖRLÜK : Turkish Turkish

nankör olma durumu

NANKÖRLÜK : Turkish Turkish

nankörce davranış, °küfran

NANSUK : Turkish Turkish

ir cins ince, sık dokunmuş patiska

NAPALM : Turkish Turkish

yangın bombalarının doldurulmasında kullanılan, alüminyum ya da sodyum palmitatla kıvamlaştırılmış madde