Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ÖLÇERMEK : Turkish Turkish

sönmekte olan ateşi, lambayı canlandırmak

ÖLÇME : Turkish Turkish

ölçmek eylemi

ÖLÇMEK, -ER : Turkish Turkish

en, boy, oylum, süre gibi nicelikleri kendi cinslerinden seçilmiş bir birimle karşılaştırıp kaç birim geldiklerini belirtmek

ÖLÇMEK, -ER : Turkish Turkish

aşırı olmamasına dikkat etmek

ÖLÇTÜRME : Turkish Turkish

ölçtürmek eylemi

ÖLÇTÜRMEK : Turkish Turkish

ölçmek eylemini yaptırmak

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

ir niceliği, o nicelik için kabul edilmiş birimlerden birine göre oranlayarak değerlendirme, °mizan

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

u değerlendirmede kullanılan birim, ölçme birimi

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

ölçme sonucu bulunan rakam

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

elirlenmiş boyut

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

aşırı olmama, ılımlı, uygun olma durumu

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

değer, °itibar

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

ölçüt

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

ir ezginin eşit kısımlara bölünüşü

ÖLÇÜ : Turkish Turkish

ir koşuktaki dizelerin hece ve durak bakımından denk oluşu, °vezin

ÖLÇÜ ALMAK : Turkish Turkish

yapılacak bir şeyin, üzerinde kullanılacağı nesneye uygunluğunu sağlayabilmek için o nesneyi ölçmek

ÖLÇÜ ALMAK : Turkish Turkish

(terzi) vücut ölçülerini saptamak

ÖLÇÜ BELİRTECİ : Turkish Turkish

ir eylemin ya da eylemsinin, bir sıfatın ya da başka bir belirtecin anlamını azlık, çokluk bakımlarından etkileyen belirteç: çok çalıştı. biraz daha versen gibi

ÖLÇÜ VERMEK : Turkish Turkish

(terziye, ayakkabıcıya, marangoza) yapılacak işle ilgili ölçüleri bildirmek

ÖLÇÜBİLİM : Turkish Turkish

ağırlıkları ve ölçüleri inceleyen bilim dalı, °metroloji

ÖLÇÜBİLİM : Turkish Turkish

şiir ölçülerini konu edinen bilim dalı

ÖLÇÜBİLİMCİ : Turkish Turkish

ölçübilim uzmanı

ÖLÇÜDIŞI : Turkish Turkish

kimyasal çözümlemelerde ölçümü yapılamayan (madde)

ÖLÇÜLEBİLİRLİK : Turkish Turkish

eşitliği ve toplamı ölçülebilen nitelik

ÖLÇÜLEN : Turkish Turkish

ir ölçme işlemine olanak veren özel fiziksel büyüklük