Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ONGUN : Turkish Turkish

çok verimli olan

ONGUN : Turkish Turkish

yarar duruma gelmiş, bayındır

ONGUN : Turkish Turkish

mutlu

ONGUN : Turkish Turkish

kutlu

ONGUN : Turkish Turkish

ılkel toplumlarda topluluğun kendisinden türediği sanılarak kutsal sayılan hayvan, ağaç, rüzgâr gibi herhangi bir doğal nesne ya da olay, °totem

ONGUN : Turkish Turkish

arma

ÖNGÜN : Turkish Turkish

ir önceki gün, °arife

ONGUN BESİSUYU : Turkish Turkish

yapraklarda yeni maddelerle zenginleştikten sonra bitkiyi beslemek için her yana inen besisuyu

ONGUNCULUK : Turkish Turkish

ir onguna inanç besleme üzerine kurulu toplumsal örgütleniş ve dinsel uygulama biçimi, °totemizm

ONGUNLUK : Turkish Turkish

ongun olma durumu, mutluluk, °bereket, °feyiz, °saadet

ÖNHAZIRLIK : Turkish Turkish

ir işin yapılabilmesi için yapılan hazırlıkların ilk aşaması

ONİKİGEN : Turkish Turkish

oniki kenarı ve oniki köşesi olan çokgen

ONİKİPARMAKBAĞIRSAĞI, -NI : Turkish Turkish

mideden sonra gelen incebağırsak bölümü, °duodenum

ONİKİTELLİ : Turkish Turkish

tambura cinsinden, on iki telli bir halk çalgısı

ONİKS : Turkish Turkish

algamtaşı

ÖNISITMA : Turkish Turkish

ir ürüne, temel işlemden önce uygulanan ısıtma yöntemi

ÖNİŞLEME : Turkish Turkish

ir metin ya da program üzerinde amaçlanan programı gerçekleştirmek üzere yapılan ilk program

ÖNKOL : Turkish Turkish

kolun dirsekle bilek arasındaki bölümü

ÖNKOL KEMİĞİ : Turkish Turkish

önkolun iskeletini oluşturan iki uzun kemikten dışta olanı

ONKOLOG : Turkish Turkish

kanserbilimci

ONKOLOJİ : Turkish Turkish

urları inceleyen tıp dalı, kanserbilim

ÖNKOŞUL : Turkish Turkish

ir işin, bir sorunun çözümlenmesinde ilkönce yerine getirilmesi gereken koşul

ONLAR : Turkish Turkish

o adılının çoğulu

ONLAR : Turkish Turkish

ondalık sayı sistemine göre yazılan bir tamsayıda sağdan sola doğru ikinci basamağa verilen ad

ONLAR : Turkish Turkish

on tane birimden oluşan grup