Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
OYSA : Turkish Turkish

aralarında karşıtlık, aykırılık bulunan iki tümceyi "tersine olarak,
diği halde" anlamlarıyla birbirine bağlar, °halbuki

OYSAKİ : Turkish Turkish

oysa, °halbuki

OYUK : Turkish Turkish

oyulmuş, içi boş ve çukur olan

OYUK : Turkish Turkish

oyulmuş yer

OYUKÇUL : Turkish Turkish

memelilerin alın sinüslerinde ve burun- yutak boşluklarında yaşayan lavrasineklerinin yumurtaları için kullanılır

OYULGA : Turkish Turkish

ıki kumaş parçasını birbirine tutturmak için elle yapılan iğreti ve seyrek dikiş

OYULGALAMA : Turkish Turkish

oyulgalamak eylemi

OYULGALAMAK : Turkish Turkish

(kumaşı) gelişigüzel dikmek

OYULGALAMAK : Turkish Turkish

saplamak, sokmak

OYULGALANMA : Turkish Turkish

oyulgalanmak eylemi

OYULGALANMAK : Turkish Turkish

kumaş gelişigüzel dikilmek

OYULGALANMAK : Turkish Turkish

irikmek, sıralanmak

OYULGAMA : Turkish Turkish

kalın, seyrek, gelişigüzel dikiş

OYULGAMAK : Turkish Turkish

oyulgalamak

OYULGANMA : Turkish Turkish

oyulganmak eylemi

OYULGANMAK : Turkish Turkish

ir şeyin içine iyice girmek

OYULMA : Turkish Turkish

oyulmak eylemi

OYULMAK : Turkish Turkish

oymak eylemi yapılmak

OYULUŞ : Turkish Turkish

oyulmak eylemi ya da biçimi

OYUM : Turkish Turkish

oymak işi

OYUM : Turkish Turkish

oyuk, çukur

OYUMLAMAK : Turkish Turkish

köklenmek

OYUN : Turkish Turkish

vakit geçirmeye yarayan, belli kuralları olan eğlence

OYUN : Turkish Turkish

kumar

OYUN : Turkish Turkish

şaşkınlık uyandırıcı hüner