Turkish
PELVİMETRİ : Turkish Turkish
leğenölçüm
PEMBE : Turkish Turkish
eyazla biraz kırmızının karışmasından oluşan açık renk
PEMBE : Turkish Turkish
u renkte olan
PEMBE DİZİ : Turkish Turkish
hafif, oyalayıcı televizyon ya da kitap dizisi
PEMBE GÖRMEK : Turkish Turkish
çok iyimser olmak, her şeyi iyimser bir gözle görmek
PEMBELEŞME : Turkish Turkish
pembeleşmek eylemi
PEMBELEŞMEK : Turkish Turkish
pembe bir renk almak
PEMBELEŞTİRME : Turkish Turkish
pembeleştirmek eylemi
PEMBELEŞTİRMEK : Turkish Turkish
pembe bir duruma getirmek
PEMBELİK : Turkish Turkish
pembe olma durumu ya da pembe yer
PEMBEMSİ : Turkish Turkish
engi pembeye yakın olan, pembeye çalan
PENA : Turkish Turkish
çalgıç, tezene
PENALTI : Turkish Turkish
ayaktopunda ceza olarak, topun yalnız kalecinin koruduğu kaleye on iki adımdan çekilmesi
PENÇE : Turkish Turkish
yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
PENÇE : Turkish Turkish
etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
PENÇE : Turkish Turkish
ayakkabının tabanındaki kösele
PENÇE ATMAK : Turkish Turkish
(yırtıcı hayvan) ön ayaklarıyla saldırmak, vurmak
PENÇE ATMAK : Turkish Turkish
gücüne güvenerek bir şeyi elde etmeye çalışmak
PENÇE PENÇE : Turkish Turkish
genişçe ve sık lekeler durumunda, yer yer kırmızı (yanak)
PENÇE PENÇEYE GELMEK : Turkish Turkish
kıyasıya, öldürürcesine dövüşmek
PENÇE VURMAK : Turkish Turkish
pençelemek
PENÇE VURMAK : Turkish Turkish
ayakkabıya pençe çakmak
PENÇELEME : Turkish Turkish
pençelemek eylemi
PENÇELEMEK : Turkish Turkish
pençesiyle kapmak, yakalamak, pençe vurmak
PENÇELEMEK : Turkish Turkish
ayakkabıya pençe vurmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani