Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PENGUENGİLLER : Turkish Turkish

omurgalı hayvanlardan, kuşlar sınıfının penguenler takımının bir familyası

PENGUENLER : Turkish Turkish

penguengiller familyasını içine alan takım

PENİ : Turkish Turkish

sterlinin yüzde biri değerindeki para birimi

PENİS : Turkish Turkish

erkeklik organı

PENİSİLİN : Turkish Turkish

metabolizma ürünlerinden elde edilen antibiyotik

PENS, PENSE : Turkish Turkish

çeşitli biçim ve büyüklükte maşa ya da kıskaç

PENS, PENSE : Turkish Turkish

giysilerde kimi yerlerden içeriye doğru daraltılarak dikilmiş bölüm

PENSLİ : Turkish Turkish

pensi olan

PENSLİ : Turkish Turkish

amperölçerin gövdesinden bir pens gibi açılıp kapanabilecek biçimde düzenlenmiş akım transformatörü, pensli amperölçer

PENTAN : Turkish Turkish

formülü c5h12 olan doymuş hidrokarbon

PENTATLON : Turkish Turkish

eski yunan'da koşu, uzun atlama, cirit atma, disk atma ve güreşi kapsayan atletizm yarışması

PENTATLON : Turkish Turkish

eş spor dalını (uzun atlama, mızrak atma, 200 m. koşusu, disk atma, 1500 m. koşusu) kapsayan atletizm yarışması

PENYE : Turkish Turkish

dokumacılıkta özel aygıtla apresi yapılmış olan (kumaş)

PEPE : Turkish Turkish

dudak sesleriyle başlayan sözcüklerin ilk seslerini güçlükle söyleyen ve birkaç kez yineledikten sonra arkasını getirebilen, tutuk dilli

PEPELEME : Turkish Turkish

pepelemek eylemi

PEPELEMEK : Turkish Turkish

pepe gibi konuşmak

PEPELİK : Turkish Turkish

pepe olma durumu

PEPEME : Turkish Turkish

pepe

PEPEMELİK : Turkish Turkish

pepelik, °rekâket

PEPSİN : Turkish Turkish

mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim

PEPTON : Turkish Turkish

vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin

PER : Turkish Turkish

çark, değirmen ve vapurun pervanesi

PER : Turkish Turkish

değirmen çarkının kepçeleri

PER : Turkish Turkish

en büyük yükseltgenme derecesini gösteren önek, peroksit

PERAKENDE : Turkish Turkish

düzenli olmayan, dağınık, perişan