Turkish
PERDE İNMEK : Turkish Turkish
gizlemek, örtmek
PERDE KURMAK : Turkish Turkish
karagöz oyununa başlamak
PERDE PERDE : Turkish Turkish
yavaş yavaş, azar azar
PERDEAYAKLILAR : Turkish Turkish
(eski sınıflandırmalara göre) kaz, ördek, martı gibi suda yüzen ve parmakları arasında perde bulunan kuşlar takımı
PERDECİ : Turkish Turkish
perde satan ya da diken kimse
PERDECİ : Turkish Turkish
sahne perdelerini açıp kapamakla görevli kimse
PERDECİ : Turkish Turkish
osmanlılarda yüksek orunlu kimselerin kapılarında bekleyen ve girmeye izni olanları içeri alan görevli, °perdedar
PERDECİLİK : Turkish Turkish
perdecinin işi
PERDEDAR : Turkish Turkish
perdeci
PERDELEME : Turkish Turkish
perdelemek eylemi
PERDELEMEK : Turkish Turkish
ir şeyin önüne perde çekmek, perde ile örtmek
PERDELEMEK : Turkish Turkish
ir durumun, bir olayın anlaşılmasına engel olmak, gizlemek
PERDELENME : Turkish Turkish
perdelenmek eylemi
PERDELENME : Turkish Turkish
söyleyişte sesin değişik bir perdeden çıkması
PERDELENMEK : Turkish Turkish
perdelemek eylemine konu olmak
PERDELERİNİ AÇMAK : Turkish Turkish
tiyatro yeni mevsimde temsillerine başlamak
PERDELİ : Turkish Turkish
perdesi olan ya da perde ile örtülü bulunan
PERDELİ : Turkish Turkish
duvaklı
PERDELİ : Turkish Turkish
perde7 sağlamak için parmaklarla basılacak yerleri olan (çalgı)
PERDELİK : Turkish Turkish
perde1 yapmaya elverişli (kumaş)
PERDELİK : Turkish Turkish
perdeden oluşan
PERDESİ YIRTIK ( YA DA SIYRIK) : Turkish Turkish
utanmaz, arlanmaz
PERDESİZ : Turkish Turkish
perdesi olmayan
PERDESİZ : Turkish Turkish
utanmaz, hayâsız
PERDESİZLİK : Turkish Turkish
perdesi olmama durumu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani