Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PEYLENMEK : Turkish Turkish

peylemek eylemi yapılmak

PEYNİR : Turkish Turkish

peynir mayası ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin

PEYNİRAĞACI, -NI : Turkish Turkish

ebegümecigillerden, tropikal bölgelerde yetişen, kozalarında kısa lifli pamuk bulunan ağaç (bombax criodendron)

PEYNİRCİ : Turkish Turkish

peynir yapan ya da satan kimse

PEYNİRCİLİK : Turkish Turkish

peynircinin işi

PEYNİRDİŞİ, -Nİ : Turkish Turkish

kimi vakit ileri yaşta çıkan dişlerden her biri, kuzudişi

PEYNİRHANE : Turkish Turkish

peynir yapılan yer

PEYNİRLEŞME : Turkish Turkish

peynirleşmek eylemi

PEYNİRLEŞMEK : Turkish Turkish

(süt için) kesilmek, peynir durumuna gelmek

PEYNİRLİ : Turkish Turkish

ıçine peynir konulmuş

PEYNİRŞEKERİ, -Nİ : Turkish Turkish

ağızda kolayca eriyen, donuk beyaz bir tür şeker

PEYNİRSİ : Turkish Turkish

peynir kıvam ve görünümünde (doku bozukluğu)

PEYNİRSİZ : Turkish Turkish

ıçine peynir konulmamış

PEYNİRTATLISI : Turkish Turkish

tuzsuz taze peynir ve irmikle yapılan bir tür tatlı

PEYREV : Turkish Turkish

(başkasının) ızinden giden, izleyen, izleyici

PEYZAJ : Turkish Turkish

kır resmi: çoğunluğu peyzaj türündedir bu resimlerin

PEYZAJ MİMARI : Turkish Turkish

park bahçe planları çizen kimse

PEYZAJCI : Turkish Turkish

daha çok kır resmi yapan ressam

PEZEVENK : Turkish Turkish

kadınla erkek arasında yolsuz birleşmelere aracılık eden kimse, muhabbet tellalı

PEZEVENKLİK : Turkish Turkish

pezevengin yaptığı iş

PEZEVENKLİK : Turkish Turkish

yolsuz davranış

PEZO : Turkish Turkish

arjantin'in para birimi

PİÇ : Turkish Turkish

anası ile babası arasında evlilik bağı olmadan dünyaya gelen çocuk

PİÇ : Turkish Turkish

abası bilinmeyen çocuk

PİÇ : Turkish Turkish

terbiyesiz, arsız çocuk