Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİÇ : Turkish Turkish

her şeyin küçüğü, aslına benzemeyeni

PİÇ : Turkish Turkish

ir ana bitkinin çevresinde yeniden beliren sürgün ve filizler

PİÇ : Turkish Turkish

kalleş, kötü niyetli kimse

PİÇ KURUSU : Turkish Turkish

çocuklar için kimi vakit okşamalık olarak da söylenen çirkin bir söz

PİÇ OLMAK : Turkish Turkish

tadı bozulmak

PİÇ OLMAK : Turkish Turkish

oşa gitmek

PİÇLEŞME : Turkish Turkish

piçleşmek eylemi

PİÇLEŞMEK : Turkish Turkish

yozlaşıp bozulmak

PİÇLİK : Turkish Turkish

piç olma durumu

PİÇLİK : Turkish Turkish

kalleşçe yapılan kötü davranış

PİÇUTA : Turkish Turkish

palamut balığının iri bir türü

PİDE : Turkish Turkish

mayalı hamurdan yapılan, gereğinde üzerine yumurta, kıyma, peynir, pastırma vb. konarak pişirilen, ince, ekmek yerini tutan yiyecek

PİDE GİBİ : Turkish Turkish

yamyassı

PİDECİ : Turkish Turkish

pide yapan ya da satan kimse

PİDELİ : Turkish Turkish

pidesi olan, pideyle yapılan

PİGMENT : Turkish Turkish

canlı bir organizmanın oluşturduğu, ona özel bir renk veren kimyasal madde

PIHTI : Turkish Turkish

koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı

PIHTILANMA : Turkish Turkish

pıhtılanmak eylemi

PIHTILANMAK : Turkish Turkish

ıçinde pıhtılar olmak

PIHTILAŞMA : Turkish Turkish

sıvı durumdan pıhtı durumuna geçme, pıhtılaşmak eylemi, kümeleşim, °aglütinasyon

PIHTILAŞMAK : Turkish Turkish

pıhtı durumuna gelmek

PIHTILAŞTIRICI : Turkish Turkish

pıhtılaşmayı sağlayan

PIHTILAŞTIRMA : Turkish Turkish

pıhtılaştırmak eylemi

PIHTILAŞTIRMAK : Turkish Turkish

pıhtı durumuna getirmek

PİJAMA : Turkish Turkish

ceket ve pantolondan oluşan yatak giysisi