Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİLAV : Turkish Turkish

genellikle pirinçten yapılan bir yemek

PİLAV GİBİ : Turkish Turkish

dağınık ev, dolap, masa

PİLAVDAN DÖNENİN KAŞIĞI KIRILSIN : Turkish Turkish

ir işle sonuna kadar uğraşılacağını, direnileceğini anlatmak için kullanılır

PİLAVLIK : Turkish Turkish

pilav yapmaya elverişli

PİLİ : Turkish Turkish

kumaş, kâğıt vb.'de bir bölümün öbürünün üzerine gelmesiyle oluşan kıvrım

PİLİ : Turkish Turkish

u biçimde kıvrımı olan

PILI PIRTI : Turkish Turkish

eski eşya

PILI PIRTI : Turkish Turkish

(hafifseme amacıyla) eşya

PILI PIRTIYI PILI PIRTIYI ( YA DA PILI PIRTI PILI PIRTIYI) TOPLAMAK : Turkish Turkish

eşyasını toplamak

PİLİÇ : Turkish Turkish

tavuğun küçüğü; erginleşmemiş tavuk ya da horoz

PİLİÇ GİBİ : Turkish Turkish

genç ve sevimli (kız)

PİLİLİ : Turkish Turkish

pilisi olan

PİLLİ : Turkish Turkish

pili olan, pille çalışan

PİLOT BÖLGE : Turkish Turkish

tarım, tıp, endüstri, eğitim gibi herhangi bir çalışma alanında, devletin ve halkın ortak çalışmasıyla kalkınma hareketini kolaylaştırmak ve önderlik etmek için ayrılmış bölge

PİLOT, -TU : Turkish Turkish

ir hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kimse

PİLOT, -TU : Turkish Turkish

deneme niteliğinde olan

PİLOTAJ : Turkish Turkish

ir hava taşıtını yönetme

PİLOTLUK : Turkish Turkish

pilotun görevi

PİM : Turkish Turkish

ıç içe geçen ya da birbiri üzerine gelen parçaları tutturmaya yarayan bir tür tahta ya da metal çivi

PİMPİR : Turkish Turkish

çok yaşlı ve güçsüz (kimse)

PİMPİRİKLİ : Turkish Turkish

aşırı titiz ve kuşkulu

PINAR : Turkish Turkish

yerden kaynayarak çıkan su, kaynak

PINAR : Turkish Turkish

u suyun çıktığı yer, kaynak, °memba

PİNEKLEME : Turkish Turkish

pineklemek eylemi

PİNEKLEMEK : Turkish Turkish

uyuklamak, uyuklar gibi hareketsiz oturmak