Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİNEKLEMEK : Turkish Turkish

ir yerde hiçbir iş yapmadan oturmak

PİNEL : Turkish Turkish

üzgârın estiği yönü göstermek için direk şapkalarının üstüne konulan yelkovan biçimindeki araç

PİNES : Turkish Turkish

yumuşakçalardan, midye biçiminde, ondan daha büyük kavkılı bir deniz hayvanı (pinna nobilis)

PİNGPONG : Turkish Turkish

masatopu

PİNPON : Turkish Turkish

ıhtiyarlıktan çökmüş

PİNTİ : Turkish Turkish

aşırı derecede cimri, kısmık

PİNTİLEŞME : Turkish Turkish

pintileşmek eylemi

PİNTİLEŞMEK : Turkish Turkish

pinti duruma gelmek

PİNTİLİK : Turkish Turkish

pinti olma durumu ya da pintice davranış, elisıkılık, °hisset

PİPET, -Tİ : Turkish Turkish

sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru

PİPİ : Turkish Turkish

(çocuk dilinde) erkek cinsel organı

PİPO : Turkish Turkish

ucundaki lüle içine tütün konulan ve yakılarak dumanı çekilen kısa, çubuk biçiminde tütün içme aracı

PİR : Turkish Turkish

yaşlı, koca, ihtiyar

PİR : Turkish Turkish

ir tarikat ya da sanatın ilk kurucusu

PİR : Turkish Turkish

herhangi bir konuda, bir meslekte deneyim kazanmış, eskimiş kimse

PİR : Turkish Turkish

adamakıllı, iyice

PIR : Turkish Turkish

kuş kanatlarının çıkardığı sesi anlatır

PIR : Turkish Turkish

ir yerden kaçıp gitme düşüncesini anlatır

PİR AŞKINA : Turkish Turkish

karşılık gözetmeden ya da karşılık görmeden, tam inançla, gerçek bir sevgi ile

PİR OL : Turkish Turkish

çok yaşa, var ol anlamında şaka yollu bir beğenme sözü

PIR PIR : Turkish Turkish

genellikle kuş kanadının çıkardığı sesi andırır sesleri anlatmak için kullanılır

PIR PIR PIR PIR ETMEK : Turkish Turkish

(ışık için) yanıp sönmek

PİRAMİDAL, -Lİ : Turkish Turkish

piramit biçiminde ya da piramitle ilgili

PİRAMİT : Turkish Turkish

tepeleri ortak bir noktada birleşen, tabanları da herhangi bir çokgenin birer kenarı olan birtakım üçgenlerden oluşmuş cisim, °ehram

PİRAMİT : Turkish Turkish

mısır firavunlarının mezarlarına verilen ad