Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
PİK : Turkish Turkish

dökme demir, °font

PİK : Turkish Turkish

geminin kıç tarafındaki bayrak serenine açılan üçgen biçimindeki yelken

PİK BORU : Turkish Turkish

kalın demir ya da, dökme boru

PİKA : Turkish Turkish

kimi dizgi makinelerinde kullanılan ölçü birimi

PİKAJ : Turkish Turkish

ilgisayarda dizilmiş yazıları milimetrik kartona uygun biçimde yerleştirilmesi

PİKAJCI : Turkish Turkish

pikaj yapan işçi

PİKAJCILIK : Turkish Turkish

pikajcının işi

PİKAP : Turkish Turkish

elektrikle ya da pille çalışan, plak dinlemekte kullanılan aygıt

PİKAP : Turkish Turkish

küçük kamyon, kamyonet

PİKE : Turkish Turkish

kabartmalı pamuklu kumaş

PİKE : Turkish Turkish

u kumaştan yapılan yatak örtüsü

PİKE : Turkish Turkish

u kumaştan yapılan

PİKE : Turkish Turkish

(uçak) yüksekten, hedef üzerine büyük bir açı ile inme; yüksekten hedefin üzerine dik olarak saldırma

PİKE YAPMAK : Turkish Turkish

uçak dik biçimde inmek

PİKE YAPMAK : Turkish Turkish

ilardoda, masaya dikey durumda tutulmuş isteka ile topa vurmak

PİKET, -Tİ : Turkish Turkish

ıki, üç ya da dört kişi arasında ve otuz iki kâğıtla oynanan bir tür iskambil oyunu

PİKNİK : Turkish Turkish

kır gezintisi

PİKNİK YAPMAK : Turkish Turkish

kır gezintisine gitmek

PİKO : Turkish Turkish

makinede yapılan bir tür antika

PİKOCU : Turkish Turkish

piko yapan kimse ya da yer

PİKOYA VERMEK : Turkish Turkish

piko yapılması için kimi örtü, çarşaf, çamaşır vb.'yi pikocuya götürmek

PİKRİK ASİT : Turkish Turkish

nitrik asitin anilin, ipek, yün vb. maddelere etkimesiyle elde edilen asit. oh-c6h2(no2)
pikrik asit boyacılıkta, patlayıcı maddeler yapımında ve hekimlikte kullanılır

PİL : Turkish Turkish

kimyasal erkeyi elektrik erkesine çeviren aygıt

PİLAKİ : Turkish Turkish

ıçine soğan, sarmısak, maydanoz ve havuç gibi şeyler katılarak zeytinyağıyla pişirilen yemek

PİLAKİ : Turkish Turkish

aptal, ahmak