Turkish
PİRAMİT : Turkish Turkish
gösteri jimnastiklerinde, jimnastikçilerin, araçlı ya da araçsız olarak birbirlerinin omuzlarında, dizlerinde oluşturdukları gösterişli ve düzenli biçimler
PİRAMİTSİ : Turkish Turkish
doğrultmanı bir çokgen olan konik yüzey
PİRANYA : Turkish Turkish
tropikal amerika tatlı sularında yaşayan yırtıcılığıyla ünlü balık
PIRASA : Turkish Turkish
zambakgillerden, sapından yararlanılan, çok yıllık bir kış sebzesi (allium porrum)
PIRASA BIYIKLI : Turkish Turkish
uzun, gür ve sarı bıyıklı
PIRATİKA : Turkish Turkish
kıyı sağlık idaresince gemilere verilen giriş çıkış izni
PIRAZVANA : Turkish Turkish
kılıç, bıçak gibi saplı şeylerin sap içinde kalan bölümü
PIRDÖNDÜ : Turkish Turkish
hayvan yularına takılan demir halka
PİRE : Turkish Turkish
pirelerden, insanın ve kimi hayvanların kanını emerek yaşayan, iyi sıçradığı için kolay yakalanamayan, küçük asalak böcek (pulex)
PİRE GİBİ : Turkish Turkish
çevik, çok hareketli, yerinde duramayan
PİRE İÇİN ( YA DA PİREYE KIZIP) YORGAN YAKMAK : Turkish Turkish
önemsiz bir durum karşısında kızarak kendisine daha büyük zarar verecek davranışta bulunmak
PİREKAPAN : Turkish Turkish
ileşikgillerden, beyaz yapraklı çok yıllık bir bitki. kimi türlerinden elde edilen toz, böcek öldürücü olarak kullanılır, nezleotu (pyrenthrum)
PİREKATEŞİN : Turkish Turkish
ağacın kimyasal yöntemle boyanmasında, ilk boya gereci olarak kullanılan renksiz, billursu cisim
PİREKIRAN : Turkish Turkish
pire öldürmeye yarayan ilaç
PİRELENDİRME : Turkish Turkish
pirelendirmek eylemi
PİRELENDİRMEK : Turkish Turkish
kuşkulandırmak, işkillendirmek, huylandırmak
PİRELENME : Turkish Turkish
pirelenmek eylemi
PİRELENMEK : Turkish Turkish
üzerinde pire olmak
PİRELENMEK : Turkish Turkish
pirelerini ayıklamak
PİRELENMEK : Turkish Turkish
ışkillenmek, huylanmak
PİRELER : Turkish Turkish
ınsanlarla hayvanlarda dış asalağı olarak yaşayan, ağız yapıları sokup emmeye elverişli, birçok familyaya ayrılan kanatlılar takımı
PİRELİ : Turkish Turkish
pire bulunan
PİRELİ : Turkish Turkish
her şeyden bir anlam çıkaran, kuşkulu, işkilli, °vesveseli
PİREOTU, -NU : Turkish Turkish
nezleotu, pirekapan
PİREYİ DEVE YAPMAK : Turkish Turkish
önemsiz bir olayı büyütmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani