Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SAHİLİK : Turkish Turkish

doğruluk, gerçeklik

ŞAHIM, -HMI : Turkish Turkish

ıçyağı

ŞAHİN : Turkish Turkish

kartalgillerden,
55 cm. uzunluğunda, avrupa ve asya'nın ormanlık ve çalılık yerlerinde yaşayan yırtıcı bir kuş (buteo buteo)

ŞAHİN BAKIŞLI : Turkish Turkish

sert ve keskin bakışlı

SAHİP : Turkish Turkish

herhangi bir şey üstünde iyeliği olan, onu yasaya uygun bir biçimde dilediği gibi kullanabilen kimse, iye, ıs, °malik

SAHİP : Turkish Turkish

herhangi bir niteliği olan kimse, °ehil

SAHİP : Turkish Turkish

ir iş yapmış ya da bir yapıt ortaya koymuş kimse

SAHİP : Turkish Turkish

koruyan, arka çıkan, gözeten kimse

SAHİP ÇIKMAK : Turkish Turkish

kendinin olduğunu ileri sürmek

SAHİP ÇIKMAK : Turkish Turkish

korumak, koruyucu olmak, ilgilenip gözetmek: kimsesiz çocuğa sahip çıktı

SAHİP KILMAK : Turkish Turkish

sahip olmasını sağlamak

SAHİP OLMAK : Turkish Turkish

iyesi olmak, elinde bulundurmak

SAHİP OLMAK : Turkish Turkish

ir şeyin korunmasında dikkatli olmak: köpeğinize sahip olun, herkesi ısırmasın

SAHİPLİK : Turkish Turkish

ıye olma durumu, iyelik

SAHİPSİZ : Turkish Turkish

kimsenin malı olmayan, iyesiz

SAHİPSİZ : Turkish Turkish

koruyucusu, gözeteni bulunmayan, kimsenin sahip çıkmadığı

SAHİPSİZLİK : Turkish Turkish

sahipsiz olma durumu

ŞAHIS, -HSI : Turkish Turkish

kimse, kişi, °zat

ŞAHİT : Turkish Turkish

tanık

ŞAHİT OLMAK : Turkish Turkish

tanık olmak

ŞAHİTLİK : Turkish Turkish

tanıklık, °şahadet

ŞAHİTLİK ETMEK : Turkish Turkish

tanıklık etmek

ŞAHLANDIRMA : Turkish Turkish

şahlandırmak eylemi

ŞAHLANDIRMAK : Turkish Turkish

şahlanmasına neden olmak

ŞAHLANIŞ : Turkish Turkish

şahlanmak eylemi ya da biçimi