Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞAKACILIK : Turkish Turkish

şakacı olma durumu

ŞAKADAN : Turkish Turkish

şaka olarak, şaka diye, °mahsus

SAKAF : Turkish Turkish

çatı, dam

SAKAĞI : Turkish Turkish

özellikle atlarda görülen ve insanlara da bulaşan ölümcül bir hayvan hastalığı, °ruam

SAKAK : Turkish Turkish

çene altı

ŞAKAK : Turkish Turkish

göz, alın ve yanak arasında, elmacıkkemiğinin üstünde bulunan çukurumsu bölge

ŞAKAKLARI AĞARMAK ( YA DA BEYAZLANMAK) : Turkish Turkish

şakaklarındaki saçlar kırlaşmak, ağarmak

SAKAKUŞU : Turkish Turkish

SAKAL : Turkish Turkish

yetişkin erkeklerde yanak ve çenede çıkan kılların tümü

SAKAL : Turkish Turkish

kimi hayvanlarda çene altında bulunan kılların tümü: keçi sakalı

SAKAL BIRAKMAK (KOYUVERMEK, SALIVERMEK YA DA UZATMAK) : Turkish Turkish

sakalını tıraş etmeyip büyütmek

SAKAL OYNATMAZ : Turkish Turkish

ağızda eriyecek kadar olgunlaşmış (yemiş)

ŞAKALAŞMA : Turkish Turkish

şakalaşmak eylemi

ŞAKALAŞMAK : Turkish Turkish

karşılıklı olarak şaka etmek

SAKALI DEĞİRMENDE AĞARTMAK : Turkish Turkish

yaşlandığı halde bir şey öğrenmemiş olmak, bilgisiz olmak

SAKALI ELE VERMEK ( YA DA SAKALI KAPTIRMAK) : Turkish Turkish

aşkasının sözünden çıkamayacak bir duruma düşmek

SAKALI SAYDIRMAK : Turkish Turkish

saygınlıktan düşmek

SAKALIK : Turkish Turkish

sakanın işi

SAKALIM YOK Kİ SÖZÜM DİNLENSİN : Turkish Turkish

ancak yaşlı kimselerin söz ve öğütleri dinlenir anlamında kullanılır

SAKALLANMA : Turkish Turkish

sakallanmak eylemi

SAKALLANMAK : Turkish Turkish

sakallı duruma gelmek; sakalı çıkmak

SAKALLI : Turkish Turkish

sakalı olan

SAKALLI : Turkish Turkish

sakalını tıraş etmemiş, tıraşı gelmiş, tıraşsız

SAKALLI : Turkish Turkish

savaş tutsaklarının yaşı geçkin olanları

SAKALLİKENİ : Turkish Turkish

karadeniz ormanlarında özellikle meşelerde yetişen halk hekimliğinde yararlanılan liken türü