Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SAKATLANMA : Turkish Turkish

sakatlanmak eylemi

SAKATLANMAK : Turkish Turkish

sakat duruma gelmek

SAKATLAYICI : Turkish Turkish

irinin sakatlanmasına neden olan

SAKATLIK : Turkish Turkish

sakat olma durumu, °maluliyet

SAKATLIK : Turkish Turkish

kaza, terslik

SAKATLIK : Turkish Turkish

yanlış, kusur, hata

ŞAKAYA ALMAK : Turkish Turkish

söylenilen gerçek sözü şaka gibi kabul etmek

ŞAKAYA BOĞMAK (DÖKMEK YA DA BOZMAK) : Turkish Turkish

ciddi başlayan bir sözü ya da davranışı şakaya çevirmek

ŞAKAYA GELMEK : Turkish Turkish

şakaya katlanır olmak

ŞAKAYA GELMEMEK : Turkish Turkish

şakaya dayanamamak

ŞAKAYA GELMEMEK : Turkish Turkish

hafifsemeye, savsaklamaya gelmemek

ŞAKAYA GETİRMEK : Turkish Turkish

ciddi bir şeyi açıktan açığa söyleyemeyip şaka görünümü vererek söylemek

ŞAKAYA VURMAK : Turkish Turkish

ciddi bir söz ya da davranışı şaka yoluyla geçiştirmek

ŞAKAYIK, -KI, -ĞI : Turkish Turkish

düğünçiçeğigillerden, çiçekleri türlü renkte, güzel bir süs bitkisi (paeonia)

SAKÇA : Turkish Turkish

karga, saksağan

SAKİ : Turkish Turkish

(ıçkili toplantılarda) ıçki dağıtan kimse

ŞAKİ : Turkish Turkish

haydut, eşkıya

SAKİL : Turkish Turkish

ağır

SAKİL : Turkish Turkish

sıkıntı veren, sıkıntılı

SAKİL : Turkish Turkish

çirkin, kaba: sakil bir kanepe

SAKİL : Turkish Turkish

türk müziğinde bir usul

ŞAKILDAK : Turkish Turkish

şakırdak

ŞAKILDAK : Turkish Turkish

koyunlarda kuyruk altında toplanan pislik

ŞAKİLİK : Turkish Turkish

haydutluk

SAKİM : Turkish Turkish

ozuk; yanlış, eksik