Turkish
ŞAKIR ŞUKUR : Turkish Turkish
fazlaca şakırtı çıkararak
ŞAKIRDAK : Turkish Turkish
su değirmenlerinde, hazneden tanelerin dökülüşünü ayarlayan, üst taşın üstüne deydikçe şakır şakır sesler çıkaran tahta
ŞAKIRDAMA : Turkish Turkish
şakırdamak eylemi
SAKIRDAMAK : Turkish Turkish
korkudan ya da soğuktan titremek
ŞAKIRDAMAK : Turkish Turkish
şakır şakır ses çıkarmak
ŞAKIRDAMAK : Turkish Turkish
(yağmur) güçlü bir biçimde yağmak
ŞAKIRDATMAK : Turkish Turkish
şakır şakır ses çıkartmak
SAKIRGA : Turkish Turkish
kene
ŞAKİRT : Turkish Turkish
öğrenci
SAKIRTI : Turkish Turkish
korkudan ya da soğuktan titreme
ŞAKIRTI : Turkish Turkish
şakırdayan şeyin çıkardığı ses, şakır şakır ses çıkarma
ŞAKIRTILI : Turkish Turkish
şakırtı yapan, şakırtısı olan
SAKIT : Turkish Turkish
merih, mars
SAKİT KALMAK : Turkish Turkish
söz söylemesi gerekirken susmak
SAKIT OLMAK : Turkish Turkish
hükmü kalmamak
SAKİT, -Tİ : Turkish Turkish
susmuş, sessiz
SAKIT, -TI : Turkish Turkish
düşen, düşmüş, devrik
SAKIT, -TI : Turkish Turkish
hükmü kalmamış, eski önemini yitirmiş
SAKIT, -TI : Turkish Turkish
yaşayabilecek duruma gelmeden düşen yavru, düşük6, °sıkıt
ŞAKIT, -TI : Turkish Turkish
murana
ŞAKIYIŞ : Turkish Turkish
şakımak eylemi ya da biçimi
SAKIZ : Turkish Turkish
kimi ağaçların ve özellikle sakızağacının kabuğundan sızan, çiğnendiğinde yumuşayan, hoş kokulu, beyaz renkli reçine
SAKIZ : Turkish Turkish
sakızağacının dal ve gövdesinden sızan doğal madde
SAKIZ : Turkish Turkish
çiklet
SAKIZ GİBİ : Turkish Turkish
çok temiz, çok beyaz
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani