Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞANJAN : Turkish Turkish

yanardöner janjan

ŞANJANLI : Turkish Turkish

yanardöner olan, janjanlı

SANKİ : Turkish Turkish

soru tümcelerinde belirtilen konuya ilgiyi çekmek ya da uyarıda bulunmak için kullanılır

SANKİ : Turkish Turkish

sorulu olmayan tümcelerde anlatılan düşüncenin gerçekte var olmayıp öyle sanıldığını gösterir, sözüm ona, sözde

SANKİ : Turkish Turkish

u ikinci kullanışta tümcelerin sonuna "gibi" ilgeci de katılabilir

SANLI : Turkish Turkish

sanı olan, ünlü

ŞANLI : Turkish Turkish

tanınmış, ünlü

ŞANLI : Turkish Turkish

yüce, ulu, büyük

ŞANLI ŞÖHRETLİ : Turkish Turkish

görkemli ve etkileyici

SANMA : Turkish Turkish

sanmak eylemi

SANMAK, -IR : Turkish Turkish

ir şeyin olma ya da olmama olasılığını kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, °zannetmek

SANMAK, -IR : Turkish Turkish

gibi gelmek, °farzetmek

SANMAK, -IR : Turkish Turkish

ir şey ya da kimsenin... olduğunu düşünmek

ŞANO : Turkish Turkish

(tiyatroda) sahne

SANRI : Turkish Turkish

uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ama gerçekte yok olan olguları algılaması, °birsam, halüsinasyon

SANRILAMA : Turkish Turkish

sanrılamak eylemi

SANRILAMAK : Turkish Turkish

gerçekte olmayan bir şeyi var gibi görmek ya da duymak, var sanmak

SANRISAL : Turkish Turkish

sanrı ile ilgili

ŞANS : Turkish Turkish

talih, baht, felek

ŞANS TANIMAK : Turkish Turkish

olanak vermek, fırsat vermek

SANSAR : Turkish Turkish

susamurugillerden, tilkiden küçük, postu değerli etçil hayvanların ortak adı (martes martes)

SANSARGİLLER : Turkish Turkish

küçük, uzun yapılı, kürkleri beğenilen, sansar, porsuk, gelincik, vizon gibi hayvanları içine alan yırtıcı etçiller sınıfı

SANSASYON : Turkish Turkish

pek çok kimsede yaratılan güçlü heyecan

SANSASYON YARATMAK : Turkish Turkish

üyük bir ilgi ve heyecan yaratmak

SANSASYONEL : Turkish Turkish

güçlü heyecan yaratan