Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SANSÜRLENMEK : Turkish Turkish

sansürden geçirilmek

SANSÜRLÜ : Turkish Turkish

sansür edilmiş

ŞANTAJ : Turkish Turkish

para ya da herhangi bir çıkar sağlamak amacıyla bir kimseyi, kendisiyle ilgili lekeleyici, gözden düşürücü bir haberi yayma ya da açığa çıkarma tehdidiyle korkutma

ŞANTAJCI : Turkish Turkish

şantaj yapan kimse

ŞANTAJCILIK : Turkish Turkish

şantajcının yaptığı iş

SANTİ- : Turkish Turkish

ir ölçü birimini, önüne konulduğunda 100 ile bölen önek (s ya da c)

SANTİAR : Turkish Turkish

ir ar'ın yüzde biri, bir metre kare (ca)

SANTİGRAM : Turkish Turkish

ir gramın yüzde biri, bir desigramın onda biri, (sgr ya da cgr)

SANTİGRAT : Turkish Turkish

suyun buz olma noktasını sıfır, buharlaşma noktasını 100 sayarak, arasını derece olarak adlandırılan yüz eşit kısma bölme yoluyla bulunan ısı ölçeği

SANTİLİTRE : Turkish Turkish

ir litrenin yüzde biri, (sl ya da cl)

SANTİM : Turkish Turkish

herhangi bir birimin yüzde biri

SANTİM KAÇIRMAMAK : Turkish Turkish

çok dikkatli ve hesaplı olmak

SANTİMANTAL : Turkish Turkish

duygulu, içli, °hassas

SANTİMANTALİTE : Turkish Turkish

duygululuk, içlilik

SANTİMANTALİZM : Turkish Turkish

aşırı duygululuk

SANTİMETRE : Turkish Turkish

ir metrenin yüzde biri, (sm ya da cm)

SANTİMETRELİK : Turkish Turkish

santimetre ölçüsünde olan

SANTİMİ SANTİMİNE HESAPLAMAK : Turkish Turkish

ir hesapta en küçük para birimlerini bile ihmal etmemek

ŞANTİYE : Turkish Turkish

yapı gereçlerinin yığılıp saklandığı ya da işlendiği yer

ŞANTİYE : Turkish Turkish

ınşa durumundaki ev, fabrika, baraj gibi her türlü yapı

ŞANTİYE : Turkish Turkish

gemi tezgâhı

ŞANTÖR : Turkish Turkish

erkek şarkıcı

ŞANTÖZ : Turkish Turkish

kadın şarkıcı

SANTRA : Turkish Turkish

(futbolda) orta, merkez

SANTRAL, -LI : Turkish Turkish

doğadaki başka enerji türlerini elektrik enerjisine çeviren kuruluş