Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞARTLANMAK : Turkish Turkish

(dinsel bakımdan) şartlamak eylemi yapılmak

ŞARTLANMAK : Turkish Turkish

koşullanmak

ŞARTLAŞMA : Turkish Turkish

şartlaşmak eylemi

ŞARTLAŞMAK : Turkish Turkish

ir ya da birçok koşulu karşılıklı kabul etmek

ŞARTLI : Turkish Turkish

koşula bağlı, koşullu

ŞARTLI : Turkish Turkish

(dinsel bakımdan) şartlanmış (şey)

ŞARTLI : Turkish Turkish

koşullanmış olan, koşullu

ŞARTLI : Turkish Turkish

şart etmiş olan (koca)

ŞARTNAME : Turkish Turkish

satın alma, satma, yaptırma, kiralama gibi işleri gerçekleştirmek isteyen yanın düzenlediği, her iki yanın da uymayı üstlendikleri koşulların saptandığı resmi belge

ŞARTSIZ : Turkish Turkish

koşula bağlı olmayan, koşulsuz

ŞARTSIZ : Turkish Turkish

dinsel bakımdan şartlanmamış (şey)

ŞARYO : Turkish Turkish

ir aygıtın ya da aracın hareketli parçası

ŞARYO : Turkish Turkish

yazı makinesinin kâğıt takılan, tuşlara vuruldukça ilerleyen bölümü

ŞARYO : Turkish Turkish

kimi av uçaklarının kalkışını sağlayan fırlatma düzeneği

ŞARYO : Turkish Turkish

ir eğik düzlem boyunca arabaların taşınmasını sağlayan küçük vagon

ŞAŞ : Turkish Turkish

yanlış, ters

ŞAŞ : Turkish Turkish

şaşı

ŞAŞAA : Turkish Turkish

görkem, gösteriş, °tantana

ŞAŞAA : Turkish Turkish

parlaklık, parıltı

ŞAŞAALI : Turkish Turkish

görkemli, gösterişli

ŞAŞAALI : Turkish Turkish

esk parıltılı

ŞAŞAKALMA : Turkish Turkish

şaşakalmak eylemi

ŞAŞAKALMAK : Turkish Turkish

çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek

ŞAŞALAMA : Turkish Turkish

şaşalamak eylemi

ŞAŞALAMAK : Turkish Turkish

şaşkın bir duruma düşmek. şaşkınca davranmak, şaşırmak