Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞAŞALATMAK : Turkish Turkish

şaşalamasına neden olmak

ŞASE : Turkish Turkish

ıçine mendil, gecelik gibi şeyleri koymaya yarayan, çeşitli büyüklükte, kumaştan koruncak

SASI : Turkish Turkish

küf ve çürük gibi kokan

SASI : Turkish Turkish

kokuşmuş

ŞASİ : Turkish Turkish

fotoğrafçılıkta içine duyarlı bir cam ya da kâğıt konulan, yassı, ışık geçirmez kutu

ŞASİ : Turkish Turkish

yapı işlerinde sürme çerçeve

ŞASİ : Turkish Turkish

otomobilin, üzerine karoser oturtulan iskelet bölümü

ŞAŞI : Turkish Turkish

irbirine koşut görme ekseni olmayan (göz ya da kimse)

ŞAŞI : Turkish Turkish

gözlerini çarpıtarak

ŞAŞI ÇAKIR DEMEKTENSE KÖR DE KURTUL : Turkish Turkish

"dolaylı yollara başvuracağına doğrudan gerçeği ortaya koy" anlamında kullanılır

SASI SASI KOKMAK : Turkish Turkish

(çoğunlukla yiyecek için) bozulmak, çürümek

ŞAŞILASI : Turkish Turkish

şaşılması gereken (şey)

ŞAŞILAŞMA : Turkish Turkish

şaşılaşmak eylemi

ŞAŞILAŞMAK : Turkish Turkish

şaşı duruma gelmek, şaşı olmak

ŞAŞILIK : Turkish Turkish

irbirine koşut görme ekseni bulunmama durumu

ŞAŞILMA : Turkish Turkish

şaşılmak eylemi

ŞAŞILMAK : Turkish Turkish

şaşkınlığa uğranılmak

SASIMA : Turkish Turkish

sasımak eylemi, °tefessüh

SASIMAK : Turkish Turkish

kokuşmak, °tefessüh etmek

ŞAŞIRIP KALMAK : Turkish Turkish

çok şaşırmak, büyük bir şaşkınlığa düşmek

ŞAŞIRIŞ : Turkish Turkish

şaşırmak eylemi ya da biçimi

ŞAŞIRMA : Turkish Turkish

şaşırmak eylemi

ŞAŞIRMAK : Turkish Turkish

ir işe nasıl başlayıp, o işi nasıl sürdüreceğini ve nasıl sonuçlandıracağını bilemeyecek duruma gelmek, içinden çıkamamak

ŞAŞIRMAK : Turkish Turkish

doğru, gerçek ve gerekli olanı ayırt edemeyecek duruma gelmek

ŞAŞIRMAK : Turkish Turkish

ne yapmak gerektiğini bilememek, nasıl davranacağını kestirememek, hayret etmek