Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEÇENEKSİZ : Turkish Turkish

aşka bir yolu, seçeneği olmayan

ŞECERE : Turkish Turkish

ir kişinin ya da bir ailenin en uzak atasından başlayarak bütün bireyleri gösteren çizelge, soyağacı. °hayatağacı

ŞECERE : Turkish Turkish

atların soyunun yazılı olduğu çizelge

ŞECERELİ : Turkish Turkish

şeceresi olan, oldukça uzak bir ataya kadar dedeleri belli olan

SECİ : Turkish Turkish

(divan edebiyatında) düzyazıda uyak

SEÇİ : Turkish Turkish

seçmek eylemi

ŞECİ, -İ : Turkish Turkish

yürekli, yiğit

SEÇİCİ : Turkish Turkish

seçmek eylemini yapan (kimse, kurul vb.)

SEÇİCİ : Turkish Turkish

öğütülmüş ürünleri elemeye yarayan makine, °elektör

SEÇİCİLER KURULU ( YA DA SEÇİCİ KURUL) : Turkish Turkish

yarışma, sınav gibi etkinliklerde başarılı, üstün olanları seçmek amacıyla oluşturulmuş geçici kurul, jüri

SEÇİCİLİK : Turkish Turkish

seçici olma durumu, seçme işi

SEÇİKLEŞME : Turkish Turkish

seçikleşmek eylemi

SEÇİKLEŞMEK : Turkish Turkish

seçik duruma gelmek

SEÇİKLİK : Turkish Turkish

seçik olma durumu

SEÇİLİŞ : Turkish Turkish

seçilmek eylemi ya da biçimi

SEÇİLME : Turkish Turkish

seçilmek eylemi

SEÇİLMEK : Turkish Turkish

seçmek eylemine konu olmak

SEÇİLMİŞ : Turkish Turkish

seçerek ayrılmış

SEÇİLMİŞ : Turkish Turkish

aynı cinsten olan nesneler arasından iyi ve seçkin olanlar çıktıktan sonra geride kalanlar

SEÇİLMİŞLİK : Turkish Turkish

seçilmiş olma durumu

SEÇİM : Turkish Turkish

seçmek eylemi

SEÇİM : Turkish Turkish

yasalar, yönetmelikler uyarınca yasa koymak ve yönetmek için bir ya da daha çok aday arasından belli bir ya da birkaçını yeğleme, °intihap

SEÇİM ÇEVRESİ (BÖLGESİ) : Turkish Turkish

ir milletvekilinin seçilmiş olduğu bölge

SEÇİM DÖNEMİ : Turkish Turkish

iki genel seçim arasındaki süre

SEÇİM KURULU : Turkish Turkish

seçimlerin yasaya uygun olarak yapılmasını denetleyen kurul