Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEDEF HASTALIĞI : Turkish Turkish

sedefi andıran pulcukların belirmesiyle ortaya çıkan bir deri hastalığı, °psoriyazis

SEDEFÇİ : Turkish Turkish

sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse, °sedefkâr

SEDEFÇİLİK : Turkish Turkish

sedefçinin işi

SEDEFKÂR : Turkish Turkish

sedefçi

SEDEFLENME : Turkish Turkish

kimi optik cisimlerin gökkuşağı gibi renkli ışıklar yayımlama özelliği

SEDEFLENME : Turkish Turkish

u cisimlerin yüzeylerinde gökkuşağının renklerini anımsatan yansıma

SEDEFLİ : Turkish Turkish

sedefle işlenmiş

SEDEFLİ KALKER : Turkish Turkish

süsleme işlerinde kullanılan, yumuşakçaların kavkılarının birbiriyle kaynaşmasından oluşan bir mermer türü

SEDEFOTU, -NU : Turkish Turkish

sedefotugillerden, keskin kokulu, sarı çiçekli ve hekimlikte kullanılan bir ağaççık (ruta)

SEDEFOTUGİLLER : Turkish Turkish

ayrı taçyapraklı ikiçeneklilerden, örnek bitkisi sedefotu ve altfamilyası turunçgiller olan geniş bir bitki familyası

SEDEFSİ : Turkish Turkish

sedefe benzeyen, sedefi andıran

SEDİMANTASYON : Turkish Turkish

tortu oluşması, çökelme

SEDİMANTASYON : Turkish Turkish

pıhtılaşması önlenmiş kanda, alyuvarların dibe çökme hızının ölçülmesiyle yapılan bir tür kan muayenesi

SEDİMANTASYON : Turkish Turkish

yerb. tortulaşma

SEDİMANTOLOJİ : Turkish Turkish

tortulbilim

SEDİR : Turkish Turkish

kol koyacak yeri olmayan, arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen kerevet, °divan

SEDİR : Turkish Turkish

kozalaklılardan, boyu kırk metre kadar olabilen ve kerestesi yapı işlerinde kullanılan bir orman ağacı, dağ servisi (cedrus)

SEDİRLİK : Turkish Turkish

sedir ağaçlarının bol bulunduğu orman alanı

ŞEDİT : Turkish Turkish

yeğin. şiddetli

SEDYE : Turkish Turkish

hasta ya da yaralı taşımaya yarayan katlanabilir hasta yatağı

SEDYELEME : Turkish Turkish

hasta ya da yaralının alıp taşınmasını sağlayan teknik

SEDYELİK : Turkish Turkish

sedye ile götürülebilecek durumda olan

SEDYELİK OLMAK : Turkish Turkish

ayakta duramayacak duruma gelmek

ŞEF : Turkish Turkish

yetki ve sorumluluğu olan, yöneten kimse

ŞEF : Turkish Turkish

önder, °lider