Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEĞİRTME : Turkish Turkish

seğirtmek eylemi

SEĞİRTME : Turkish Turkish

(balıkçılıkta) yemsiz kullanılan olta

SEĞİRTMEK : Turkish Turkish

çabuk adımlarla ya da sıçrayarak yakın bir yere doğru yürümek

SEĞMEN : Turkish Turkish

ayram günlerinde, düğünlerde törene yerli giysilerle, atlı ve silahlı olarak katılan yiğit, seymen

ŞEHADET : Turkish Turkish

şehit olma, şehitlik

ŞEHBENDER : Turkish Turkish

konsolos

ŞEHBENDERLİK : Turkish Turkish

konsolosun yaptığı iş. konsolosluk

ŞEHBENDERLİK : Turkish Turkish

u işin görüldüğü daire, konsolosluk

SEHER : Turkish Turkish

sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı

SEHER YELİ : Turkish Turkish

seherde esen yel

ŞEHEVİ : Turkish Turkish

şehvetle ilgili, kösnül. °erotik

SEHİM, -HMİ : Turkish Turkish

hisse bedeli

SEHİM, -HMİ : Turkish Turkish

pay, hisse

ŞEHİR EŞKIYASI : Turkish Turkish

kentte soygun yapan, cinayet işleyen azılı haydut

ŞEHİR HATLARI : Turkish Turkish

kent içi yolları

ŞEHİR HATLARI : Turkish Turkish

kent içi iletişimi

ŞEHİR REHBERİ : Turkish Turkish

kentin bellibaşlı yerlerini gösteren haritalı, açıklamalı kılavuz kitap

ŞEHİR, -HRİ : Turkish Turkish

nüfusunun çoğu ticaret, sanayi ya da yönetimle ilgili işlerle uğraşan, tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent

ŞEHİRCİ : Turkish Turkish

şehircilik uzmanı, şehircilikle uğraşan (kimse), kentbilimci

ŞEHİRCİLİK : Turkish Turkish

kentlerin kurulmasında, düzenlenmesinde, güzelleştirilmesinde kullanılacak, uygulanacak yöntemleri, kentlerle ilgili toplumsal, ekonomik vb. sorunları konu edinen bilim dalı, kentbilim

ŞEHİRİÇİ : Turkish Turkish

kentin içi

ŞEHİRİÇİ : Turkish Turkish

ir kent içindeki telefon görüşmesi

ŞEHİRLERARASI, -NI : Turkish Turkish

ıki ya da daha çok kent arasında ulaşım ya da iletişim sağlayan, kentlerarası

ŞEHİRLEŞME : Turkish Turkish

kentleşmek eylemi

ŞEHİRLEŞME : Turkish Turkish

özellikle sanayinin gelişmesi sonucu nüfusun kentlerde toplanması ve kent alanlarının genişlemesi süreci