Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SELOTEYP : Turkish Turkish

yapıştırma işlerinde kullanılan, ince, saydam, bir yüzü yapışkan şerit

SELP : Turkish Turkish

zorla alma, kapma

SELP : Turkish Turkish

kaldırma, kaçırma, yok etme

SELP ETMEK : Turkish Turkish

zorla almak, kapmak

SELP ETMEK : Turkish Turkish

kaldırmak, kaçırmak, yok etmek

SELÜLİT : Turkish Turkish

ağ dokusunun özellikle derialtı hücre dokusunun iltihabı

SELÜLOİT : Turkish Turkish

(ticaretteki adından) nitroselüloz ile kâfurdan oluşan, fotoğraf kâğıdı, sinema filmi, bilardo yuvarlağı, tarak gibi şeylerin yapımında kullanılan plastik madde

SELÜLOZ : Turkish Turkish

itkilerde göze yapısının büyük bir bölümünü oluşturan, kâğıt, yapay ipek ve patlayıcı maddelerin yapımında kullanılan bir karbonhidrat (c6h10o5)n

SELÜLOZİK : Turkish Turkish

ileşiminde selüloz bulunan ya da selüloz niteliği taşıyan

SELVA : Turkish Turkish

amerika'da amazon, afrika'da nijer irmakları gibi ekvator bölgesindeki büyük suların geçtiği havzalarda bulunan geniş ve balta girmemiş ormanlara verilen ad

SELVİÇE : Turkish Turkish

gemi armasında bulunan oynak halat

SEM, -MMİ : Turkish Turkish

ağı, °zehir

SEMA : Turkish Turkish

gök, gökyüzü

SEMA : Turkish Turkish

ışitme, duyma

SEMA : Turkish Turkish

mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye gibi çalgıların eşliğinde, kollarını iki yana açıp dönerek yaptıkları ayin

ŞEMA : Turkish Turkish

ir aygıtın, bir aracın ya da bir biçimin ana çizgilerini gösteren çizim

ŞEMA : Turkish Turkish

ir yazın yapıtının, bir tasarının planı

SEMAFOR : Turkish Turkish

demiryollarında, gündüz mekanik olarak kırmızı bir kolla, gece kırmızı ışıkla işaret veren aygıt

SEMAFOR : Turkish Turkish

ıki gemi ya da gemi ile kıyı istasyonu arasında haberleşmede kullanılan üç kollu işaret sütunu

SEMAFOR BEKÇİSİ : Turkish Turkish

semaforcu

SEMAFORCU : Turkish Turkish

semaforun bakım ve çalışmasından sorumlu kimse, semafor bekçisi

SEMAH : Turkish Turkish

özellikle sivas ve tokat yöresinde müzik eşliğinde oynanan, tören niteliği taşıyan oyun

SEMAHANE : Turkish Turkish

mevlevi tekkelerinde dervişlerin sema ayini yaptıkları özel bölüm

SEMAHAT, -Tİ : Turkish Turkish

cömertlik

SEMAİ : Turkish Turkish

ir kurala bağlı olmayıp ancak işitmekle öğrenilen (sözcük)