Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEMBOLLEŞTİRME : Turkish Turkish

sembolleştirmek eylemi

SEMBOLLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

sembol durumuna getirmek

SEME : Turkish Turkish

sersem, ahmak

SEME TAVUK : Turkish Turkish

ahmaklığı anlatmak için kullanılan bir söz

SEMELEŞME : Turkish Turkish

semeleşmek eylemi

SEMELEŞMEK : Turkish Turkish

seme duruma gelmek

SEMEN : Turkish Turkish

semizlik

SEMEN PEYDA ETMEK : Turkish Turkish

şişmanlamak

SEMENDER : Turkish Turkish

semendergillerden, uzun gövdeli, dört bacaklı, kuyruklu, kertenkeleye benzeyen, birçok türü bulunan bir hayvan (salamandra)

SEMENDER : Turkish Turkish

ateşte yanmadığına hatta ateşi söndürdüğüne inanılan efsanevi hayvan

SEMENDERGİLLER : Turkish Turkish

omurgalı hayvanlardan amfibyumlar sınıfının, kuyruklu hayvanları içine alan bir familyası

SEMER : Turkish Turkish

eygir, katır gibi hayvanların sırtına yerleştirilen, üzerine yük bağlanan ya da binilen, iskeleti ağaçtan yastık

SEMER : Turkish Turkish

hamalların yük taşırken kullandığı deriden sırt yastığı, arkalık

SEMER : Turkish Turkish

yukaç

SEMER VURMAK : Turkish Turkish

semeri, yük hayvanının sırtına koyup bağlamak, semerlemek

SEMERCİ : Turkish Turkish

semer yapan ya da satan kimse

SEMERCİLİK : Turkish Turkish

semercinin işi

SEMERE : Turkish Turkish

yemiş, meyve, ürün

SEMERE : Turkish Turkish

ıstenilen sonuç, verim

SEMERELİ : Turkish Turkish

verimli

SEMERESİNİ VERMEK : Turkish Turkish

irşey istenilen verimi, sonucu vermek

SEMERESİZ : Turkish Turkish

verimsiz

SEMERLEME : Turkish Turkish

semerlemek eylemi

SEMERLEMEK : Turkish Turkish

(yük hayvanı için) semer vurmak

SEMERLENME : Turkish Turkish

semerlenmek eylemi