Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEPİCİ : Turkish Turkish

ulaşıcı

SEPİCİLİK : Turkish Turkish

sepicinin işi, °tabaklık

SEPİLEME : Turkish Turkish

sepilemek eylemi, °tabaklama

SEPİLEMEK : Turkish Turkish

deri, post, ve kürkleri kullanılabilecek bir duruma getirmek için çeşitli işlemler uygulamak, sepi yapmak, °tabaklamak

SEPİLENME : Turkish Turkish

sepilenmek eylemi

SEPİLENMEK : Turkish Turkish

sepilemek eylemi yapılmak, °tabaklanmak

SEPİLEYİCİ : Turkish Turkish

derilerin sepilenmesine yarayan

SEPİLİ : Turkish Turkish

sepilenmiş, tabaklanmış (deri, post)

SEPİNTİ : Turkish Turkish

kısa süreli ve az yağan yağmur, kar

SEPKİ : Turkish Turkish

içine konan sıvıyı serpmeye yarayan kap

SEPMEK : Turkish Turkish

serpmek

SEPMEK : Turkish Turkish

geçmek, bulaşmak

SEPTİK : Turkish Turkish

kuşkucu, °şüpheci

SEPTİSEMİ : Turkish Turkish

( septikos çürümüş, haima kan) hek. bakteri ve toksinlerin, kanda üreyip çoğalmasıyla ortaya çıkan enfeksiyon

SEPTİSİZM : Turkish Turkish

kuşkuculuk, °şüphecilik

SEPYA : Turkish Turkish

mürekkepbalığından alınan koyu siyah boya

SEPYA : Turkish Turkish

u boya ile yapılan (resim)

SER : Turkish Turkish

aş, kafa

SER : Turkish Turkish

(kimi birleşik sözcüklerde) başkan, °reis

SER VERİP SIR VERMEMEK : Turkish Turkish

sır vermeyen, dürüst ve güvenilir bir kimse olmak

ŞER, -RRİ : Turkish Turkish

kötülük, fenalık

SERA : Turkish Turkish

sıcak iklim bitkilerinin yetiştirilmesi için bir bölümü ya da tümü camla kapatılmış yer, limonluk, camlık, °camekân

SERA ETKİSİ : Turkish Turkish

endüstriyel üretim sonucunda kanbondioksit vb. gibi gazların atmosferdeki oranının artmasıyla (ozon tabakasının delinmesi, bunun sonucunda da ) havanın aşırı ısınması

SERACI : Turkish Turkish

sera yapan kimse

SERACI : Turkish Turkish

serada turfanda sebze yetiştiren kimse