Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
ŞENLİK : Turkish Turkish

elli bir sanat ya da sanatçıya ayrılmış gösteri dizisi, °festival

ŞENLİK : Turkish Turkish

sevinç, °neşe

ŞENLİK GÖRMEMİŞ : Turkish Turkish

terbiyesiz, görgüsüz (kimse)

ŞENLİKLİ : Turkish Turkish

irçok kimsenin oturduğu, kalabalık, bayındır, şerefli

ŞENLİKLİ : Turkish Turkish

eğlenceli

ŞENLİKSİZ : Turkish Turkish

kalabalık olmayan

ŞENLİKSİZ : Turkish Turkish

eğlenceli olmayan, eğlencesiz

SENOZOİK : Turkish Turkish

üçüncü çağ

SENSEN : Turkish Turkish

ağızdaki kokuları gidermek için çiğnenen baharlı bir madde

SENTAGMA : Turkish Turkish

dizim

SENTAGMATİK : Turkish Turkish

sözdizimsel

SENTAKS : Turkish Turkish

sözdizimi

SENTAKTİK : Turkish Turkish

sözdizimsel

SENTETİK : Turkish Turkish

ireşim yolu ile elde edilen, bireşimli

SENTEZ : Turkish Turkish

ireşim

SENYÖR : Turkish Turkish

ortaçağda avrupa'da toprağı olan derebeyi

SENYÖR : Turkish Turkish

fransa'da bir soyluluk sanı

SENYÖRLÜK : Turkish Turkish

senyör olma durumu

SENYÖRLÜK : Turkish Turkish

senyörün toprağı

SEPEK : Turkish Turkish

değirmentaşının ekseni

SEPELEME : Turkish Turkish

sepelemek eylemi

SEPELEMEK : Turkish Turkish

ınce ince yağmak, çiselemek

SEPELEMEK : Turkish Turkish

serpmek

SEPET KAFALI : Turkish Turkish

ilgisiz ve akılsız

SEPET SANDIK : Turkish Turkish

sepet gibi, ince dallardan örülmüş ve çoğu meşin ile kaplanmış sandık