Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
SEVİCİLİK : Turkish Turkish

kadın eşcinselliği, °lezbiyenlik

SEVİLİŞ : Turkish Turkish

sevilmek eylemi ya da biçimi

SEVİLME : Turkish Turkish

sevilmek eylemi

SEVİLMEK : Turkish Turkish

sevgi duyulmak, sevgi beslenilmek

SEVİM : Turkish Turkish

sevmek eylemi, sevgi

SEVİM : Turkish Turkish

ir kimse ya da bir şeyde bulunan ve o kimse ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik

SEVİMLİ : Turkish Turkish

(canlılar için) hoşa gitme özelliği olan, hoşa giden, °şirin

SEVİMLİLEŞME : Turkish Turkish

sevimlileşmek eylemi

SEVİMLİLEŞMEK : Turkish Turkish

sevimli duruma gelmek

SEVİMLİLEŞTİRME : Turkish Turkish

sevimlileştirmek eylemi

SEVİMLİLEŞTİRMEK : Turkish Turkish

sevimli duruma getirmek, sevimli olmasını sağlamak

SEVİMLİLİK : Turkish Turkish

sevimli olma durumu

SEVİMSİZ : Turkish Turkish

(canlılar için) hoşa gitmeyen

SEVİMSİZ : Turkish Turkish

hoşnutsuzluk, memnuniyetsizlik yaratan (şey)

SEVİMSİZLEŞME : Turkish Turkish

sevimsizleşmek eylemi

SEVİMSİZLEŞMEK : Turkish Turkish

sevimsiz duruma gelmek

SEVİMSİZLİK : Turkish Turkish

sevimsiz olma durumu

SEVİNÇ : Turkish Turkish

ıstenen ya da hoşa giden bir şeyin olmasıyla duyulan coşku

SEVİNÇ GÖZYAŞLARI ( YA DA SEVİNÇ YAŞLARI) DÖKMEK : Turkish Turkish

sevinçten ağlamak

SEVİNÇİ KURSAĞINDA KALMAK : Turkish Turkish

ir engel nedeniyle sevinemez duruma gelmek,

SEVİNÇLİ : Turkish Turkish

sevinci olan ve sevinç veren

SEVİNÇTEN AĞZI KULAKLARINA VARMAK : Turkish Turkish

çok sevinmek

SEVİNÇTEN UÇMAK : Turkish Turkish

çok sevinmek

SEVİNDİRİCİ : Turkish Turkish

sevinç uyandıran

SEVİNDİRİK : Turkish Turkish

eklenmedik sevinci çok yoğun duyma