Multilingual Turkish Dictionary

Turkish

Turkish
HALBE : Turkish Risale

(C.: Halâbib) Bir yarış yapmak veya bir şeye yardım etmek için toplanan atlılar grubu

HALBES : Turkish Risale

(C.: Halâbis) Bahadır, kahraman. Bir şeye sımsıkı bağlanıp ayrılmayan kişi

HALBUKİ : Turkish Risale

(Hâl bu ki) Hakikat ve doğrusu şudur ki, öyle iken

HALBUS : Turkish Risale

Serçeden küçük bir kuş

HALC : Turkish Risale

Pamuğu temizlemek, havalandırmak ve kabartmak için yay ile atmak

HALCE : Turkish Risale

Uzak, ırak yer, baid

HALCEM : Turkish Risale

Uzun, tavil

HALD : Turkish Risale

Devamlılık. Süreklilik. Dâimi. Bâki

HALE : Turkish Risale

Annenin kız kardeşi. Teyze. Türkçede babanın kız kardeşine hala denir. Arabçada dayıya "Hâl" denir

HALEB : Turkish Risale

Süt sağma. Sağılmış süt

HALEBE : Turkish Risale

(Hâlib. C.) Kandıranlar, aldatanlar, hile yapanlar

HALEBÎ : Turkish Risale

Halepli, Halep ahalisinden olan

HALEC : Turkish Risale

Çalışmaktan, yürümekten veya ibadetten kemiklerin ağrıması

HALECAN : Turkish Risale

Titreme. Kalb çarpıntısı. Heyecan

HALECAN-I KALB : Turkish Risale

Kalb çarpıntısı

HALED : Turkish Risale

Kalb

HALEDAR : Turkish Risale

Haleli, halelenmiş. Parlak daireli

HALEDE : Turkish Risale

Küpe

HALEF : Turkish Risale

Birinin yerine sonradan geçen kimse. Babadan sonra kalan oğul

HALEF AN-SELEF : Turkish Risale

Seleften halefe geçme. Geçen ve gidenden, gelene kalma. Babadan evlâda geçme

HALEFEN : Turkish Risale

Arkadan gelerek

HALEFİYYET : Turkish Risale

Haleflik, birinin yerine geçmiş olma

HALEK : Turkish Risale

Kara, siyah

HALEL : Turkish Risale

Bozukluk. Eksiklik. * Başkası tarafından verilen zarar. * İki şeyin aralığı. Boşluk. Açıklık

HALELDÂR : Turkish Risale

f. Bozma. Bozulma. Bozulmuş