Turkish
HAKKANÎ : Turkish Risale
Hak ve adalete uygun. Haklılığa uyar ve yakışır
HAKKANİYET : Turkish Risale
Haktan ve doğruluktan ayrılmamak. Adalet üzere bulunmak. Adalet ve insaf ile lâzım olanı icra etmek
HAKKE : Turkish Risale
Arka yükü. * Diş
HAKKETMEK : Turkish Risale
Oyarak veya kazıyarak işlemek, yazmak
HAKKIYET : Turkish Risale
Haklılık
HAKKÂK : Turkish Risale
Hakkeden. Mühür vesair kazıyan
HAKKÂKÎ : Turkish Risale
Mühür ve saire kazıma, hakkâklık
HAKL : Turkish Risale
Ziraate uygun yer
HAKLE : Turkish Risale
(C.: Hıkâl) İçinde binâ ve ağacı olmayan mezrea
HAKM : Turkish Risale
Atın ağzına gem vurmak
HAKN : Turkish Risale
Sütü tuluma koyup toplamak ve sağıldıkça üzerine koymak. * Men etmek, engel olmak
HAKR : Turkish Risale
Hor görmek
HAKUD : Turkish Risale
Çok kin güden, hasetçi
HAKV : Turkish Risale
(C.: Ahkâ-Hukka) Fota. Don. * Böğür
HAKVE : Turkish Risale
Yürek ağrısı
HAKÎ : Turkish Risale
f. Toprak rengi. Toprakla alâkalı
HAKÎ' : Turkish Risale
Kırağı
HAKÎ-NİHAD : Turkish Risale
f. Mütevazi, kibirsiz, alçak gönüllü
HAKÎBE : Turkish Risale
Heybe
HAKÎK : Turkish Risale
Haklı, hak sahibi olan. * Müstehak, lâyık, münasib
HAKÎLE : Turkish Risale
Uzun buğday. * Bağırsak içinde olan su
HAKÎM : Turkish Risale
Hikmetle muttasıf olan ve mevcudatın hakikatına vâkıf olan. Hikmet mütehasssı. İlm-i hikmette mütebahhir ve mütehassıs olan. İş ve emirleri hikmetli ve yanlışsız olan. * Tabib, doktor
HAKÎM-İ LOKMAN : Turkish Risale
(Bak: Lokman)
HAKÎM-İ MUTLAK : Turkish Risale
Tam hikmet sahibi olan. Cenab-ı Hak (C.C.)
HAKÎMANE : Turkish Risale
f. Hikmetli olarak. Hakîm olana yakışır surette
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani